Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ağlama Dolabı

Atilla Atalay

Ağlama Dolabı Gönderileri

Ağlama Dolabı kitaplarını, Ağlama Dolabı sözleri ve alıntılarını, Ağlama Dolabı yazarlarını, Ağlama Dolabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öylesine konuşuyorum. kendimi bebeklere sallanan tuhaf sesli plastik çıngıraklara benzetiyorum. söylediklerimin hiçbir anlamı yok. ama susarsam, çıkardığım ses kesilirse 'o' yeniden ağlamaya başlayacak, biliyorum.
260 syf.
·
Puan vermedi
Atilla Atalay'a bayılıyorum. Bana müthiş bir keyif veriyor onu okumak. Ağlanacak halimize gülelim diye bütün edebi yeteneğini kullanıyor üstad. İyi ki okudum ve okumaya devam edeceğim. Bu kitapta otodidakt entelektüel ev kızı Sıdıka'nın abisi Samim, annesi Safiye, babası Zekeriya ve kendisine kafayı takmış olan Kenar ile ilişkilerinin olduğu nefis öyküler var. Diğer bölümde ise Sıkılhan, sarjı her zaman as olan annesi, sinir bozucu kız arkadaşı, ayyaş ve abazan arkadaşları, tuhaf ve alkolik babası olan telefon konuşmaları da var. Son bölümde ise üç nefis öykü bizi bambaşka alemlere taşıyor. Okuyun, okutun.
Ağlama Dolabı
Ağlama DolabıAtilla Atalay · İletişim Yayıncılık · 2012110 okunma
Reklam
O, kainatın en büyük ağlama dolabı içinde beni bir başı­ma bırakıp gitti.
Sayfa 201Kitabı okudu
260 syf.
8/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Ağlama Dolabı
Başlıca Sıdıka ve Sıkılhan hikayelerinde kullanılan hoş mizah dili, yaşanılası çok mümkün komikçi öykülerle kahkaha attırarak başlayan ve yazarın sona sakladığı hüzünlü hikayelerle son bulan iyiki okumuşum diyebileceğim harika bir kitap. Yer yer Edip Cansever alıntılarıyla aşkları, kasvetli dönemleri anlatırken aslında Attila bey kendi yaşantısından bahsediyor, bunu bilmek okuma iştahımı arttırdı. En sevdiğim öykü, kitaba da adını veren Ağlama Dolabı öyküsüydü... "O, kainatın en büyük ağlama dolabı içinde beni bir başı­ma bırakıp gitti."
Ağlama Dolabı
Ağlama DolabıAtilla Atalay · İletişim Yayıncılık · 2012110 okunma
O bir bahar akşamı anlattığı öyküyü unutup gitmek is­ter, giderdi. Ama beni buraya, bu dünyanın en güzel sevgi sözcüklerini duyduğum yere gömmek gerekirdi, başka bir yere gidemezdim. Bu yüzden, kimse kimseye söylemesindi böyle laflardan.
Sayfa 234Kitabı okudu
"Bak bak, kuşlara baksana" diyerek market hırsızı sığır­cıkları gösterdim. Dindi... Güldü ... İzliyor. Konuşmaya başladım ben. Su­sarsam ağlardı, susmadım. Sonraki günlerde ikimiz birden susmadık Kitaplar, film­ler, ayrılıklar, aşklar, mevzuya tanıklık eden kuşlar...
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
İşte ben ... Ben işte, yoruldum artık o oyunlardan. Bilme­diklerimi kendime saklamaya karar vermiştim. Yangın kule­sinde oturmuş bitmek bilmeyen yangınları gözetlerken artık ne ormanı ne gökyüzünü göremez hallere düşmeme ramak kalmıştı. Hem gözetlediğim yangınları, kime haber verecek­tim ki?
Sayfa 200Kitabı okudu
Digital Kenar
Canlıyım Sıdıka ve bir canlı olarak benim de hislerim var. İşte bu hislerimden bir kısmını sana şiir olarak yollıyım dedim ama bi yanlışlık ol­du. A-27'yi tuşlayıp İclal Aydın'ın sesiyle "Ben sana mecbu­rum"u yollıycaktım, ters bastım heralde. Nerden çıktıysa "Manda gönü" diye bi şey çıktı.
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Uzun zamandır kitap okurken ağlamıyordum, hatta bu duyguyu unuttum diye düşünüyordum. Bu kitabı beklemişim. İlk üç bölümde ne kadar güldüysem kitaba ismini veren “Ağlama Dolabı” bölümünde bir o kadar ağladım. O yüzden kitabın mizahı bir yana, içime bunca dokunan şeylerden söz etmeyi kâfi buluyorum. Diplomalı işsiz olmanın -bilhassa aile
Ağlama Dolabı
Ağlama DolabıAtilla Atalay · İletişim Yayıncılık · 2012110 okunma
Seni unutacak ömrüm kalmadı*
İlkten hem Zevrak hem Ebru yeni eşlerine asla sokulmamışlar. Zevrak iyice yemeden içmeden kesilmiş, yeni dişisi buna sokuldukça, Ebru'sunun aşkını aklından çıkaramayıp kafesin uzak köşelerine kaçmış. Ama kuşlarınki de olsa, hayat hayat işte... Bir süre sonra Ebru yeni erkeğiyle halvet olmuş. Kümes sahibi: "Yakındır, Zevrak da alışır" diye çoook beklemiş. Zevrak, Ebru'yu bir türlü unutamadan ölüp gitmiş.
Sayfa 254Kitabı okudu
Reklam
Çemberin İçinde Olmak
Çember esnafının arzusunu yerine getirip bir dengimle çiftleşince, çay bahçesinde "Aileye mahsus yerlerde" oturabilecek, karım çift kaşarlı tost yerken yan taraftaki kızları kesecek, yakalanırsam kızlara "oronsbu bunnar" erkeklere "inbe bunlar, alayı it" deme hakkına sahip olacaktım. Geceleri, asayiş aramalarında arabamı durdurmayacaklardı... "İçinde dengi dengine bir aile var" diye kimse kuşkulanmayacaktı. Oysa, ben arabanın bagajında kendi cesedimi taşıyor olacaktım.
Sayfa 249Kitabı okudu
Yıllar önce birinin bana söylediği repliği tekrarladım, sıranın ne çabuk bana geldiğine hayretler ederek: "Doğru, uzamasın artık. Gençsin, unutursun."
Sayfa 248Kitabı okudu
Aşk, şu boktan hayata karşı koyabilmenin en sağlam yolu. Geriye kalan her türlü muhalefet, iktidara sırnaşmış artık.
Sayfa 246Kitabı okudu
"Senin iyiliğin için" diye otomatiğe bağlamış insan modeli böyle şeylere asla alınmaz. Görevleri sandıkları şeyin içinde, iyiliğini istedikleri kişinin çaresiz öfkelere kapılarak bağırıp çağırmasını derin bir suskunlukla dinlemek de vardır. Söylenenleri, sizi, sizin iyiliğinize davet ettikleri mekânın duvarlarına, masalarına "Nah şuraya yazıyorum, dediydi dersin" temennisiyle sesli ya da sessiz kaydedip o kutlu "Demiştim" anının gelmesini beklerler.
Sayfa 241Kitabı okudu
155 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.