Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler

Demirtaş Ceyhun

En Yeni Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler sözleri ve alıntılarını, en yeni Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Siyasetçinin halk katındaki itibarı...
İlk sıralar Hacıağa, Sarı çizmeli, Çarıklı ve benzeri gibi sadece köylülüklerini vurgulayan sıfat ve adlarla tanımladıkları bu yeni politikacıları zamanla biraz daha yakından tanıdıkça gülmece yazarlarımız ve çizerlerimiz de ne yapacaklarını şaşırmışlar, Zübük, Zühtü, Kıro, Keko, Zonta, Maganda, Maço gibi her gün yeni bir ad uydurmaya başlamışlardır.
Sayfa 205 - E YayınlarıKitabı okudu
Cumhuriyeti kuranların aklında demokrasi var mıydı?
Cumhuriyetin kurucularının 1946'da birden fazla partili sisteme geçerken Anadolu'daki yığınların da özgürlüklerine ve demokratik haklarına kavuşmalarını amaçladıklarını söyleyebilmek imkansızdır. Hatta yasaklara bakılırsa tam karşıtını düşünmüş olmaları bile söz konusudur... ...Ayrıca çok partili sisteme geçme kararının da dış baskılar yüzünden verildiğinden hiç kuşku duyulmamalıdır.
Sayfa 204 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Fatih'in fethinden 500 yıl sonra İstanbul'un işgali...
1950'lerde Menderes önce Rumeli'den gelen göçmen Türklerin İstanbul'a Taşlıtarlaya, Yenibosna'ya, Sefaköy'e yerleşmelerine izin verince, Anadolu'da tetikte bekleyen göçebe kökenli Türkler hurra deyip akın akın İstanbul'a hücum etmişler ve bir anda işgal edip gecekondularla kenti çepeçevre kuşatmışlardır. Ucuz politikalar peşinde koşan Menderes oy uğruna, bu işgale engel olmak şöyle dursun, dolaylı destek bile vermiştir.
Sayfa 182 - E YayınlarıKitabı okudu
Lumpenler - Ne kentli, ne köylü yeni tipler.
1950'lerde İstanbul'u bile birkaç yıl içinde işgal edip, isterse bir gecede dahi yakıp yıkabilenlerle 'bugünün lumpeni' dediğimiz, açıkgöz, dalgacı, tembel, kolay köşe dönme meraklısı, 'ne kentli ne köylü' bu yeni insan arasında hiçbir fark yoktur. Her ikisi de Osmanlı'nın yüzyıllar boyu köylerde zorla oturttuğu 'gönülsüz toprak işçileri' veya 'zoraki toprak işçileri' diyebileceğimiz göçebe Oğuzların torunları reayalardır. Bu nedenle onlara gecekonduların yarattığı yeni tür lumperler demek yerine, belki de gecekondular da iyice yozlaşmış reayalar demek, bilimsel olarak daha doğru bir yaklaşımdır.
Sayfa 182 - E YayınlarıKitabı okudu
Kemalist dayatmalar ne kadar etkili oldu?
"Türküm... Doğruyum..." gibisinden andlarla zorla ezberletilen manzumelerle, zorla oynatılan müsamerelerle, çok çok birkaç yüz bin dolaylarında olması gereken orta öğrenimi bitirmiş insana belki de bir bilinç verilmiştir... Ama, "Orada bir köy var uzakta, gitsek de gitmesek de, o köy bizim köyümüzdür" diye manzumeler döktürdüğümüz Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez ıssız köşelerinde yüz yıllardır sığınmış kalmış yığınlarla, bir bilinçlendirme ulusal bilinç filan şöyle dursun, şuncacık bir iletişim kurulabilmiş midir acaba?
Sayfa 156 - E YayınlarıKitabı okudu
Atatürk'ün hayali Türk tarihi yazdırmasına bilimsel bir bakış
"Gazi kendi önderliği altında Türklere yeni bir dünya görüşü aşılamak için bir Türk tarihi yazdırdı. Bu gün ön planda eski tarih bulunmaktadır. Tarihin her olayı Türklerin gururunu okşayacak şekilde yorumlanmaya başlandı. Ancak bu cihetler bir Türkomaniye yol açacak kadar hududu aştı."
Sayfa 141 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yusuf Ziya Bey'in akıl dışı tarih tezine Fuad Köprülü'nün tepkisi
Tarih Profesörü Fuat Köprülü ise alaylı bir dille Yusuf Ziya Bey, üniversite dışında istediği, dilediği gibi konuşabilir. İsterse Adem babamızın bile Türk olduğunu, Mısır Firavunlarının kanında Türk akyuvarları bulunduğunu, Sfenkslerin bir Türk mimarı tarafından yapıldığını söyleyebilir. Fakat üniversitenin bilimsel kişiliğini temsil edemez."
Sayfa 139 - E YayınlarıKitabı okudu
Atatürk'e yaranmak için hazırlanan akıl dışı tarih tezine göre...
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Yusuf Ziya bey tarih hocası da olmadığı halde, 1927 yılında yayımladığı "Türk Hukuk Tarihi Formları"nda hiçbir tarihi belge göstermeden, bütün eski uygarlıkların Türkler tarafından kurulduğu, eski Yunan uygarlığının Türk uygarlığından doğduğu, Hammurabi'nin Türk olduğu, hatta eski Yunanların da Türk soyundan geldiği gibi akıl almaz tezler öne sürmektedir.
Sayfa 139 - E YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı ve Türkler
Gerçekten XVI. yüzyıldan itibaren Osmanlı vakayınameleri Türkleri aşağılayıcı sıfatlarla doludur. 'Kaba Türk' 'Cahil Türk' 'İdraksiz Türk' ve benzeri nitelemeler Osmanlı kroniklerinde bol bol rastlanan ifadelerdir.
Sayfa 99 - E YayınlarıKitabı okudu
Türk, Türkmen, Rum...
Bilindiği gibi XII. Yüzyıldan sonra Anadolu'daki Türklerin neredeyse tamamı Müslüman olunca bu "Türkmen" sözcüğü de kendiliğinden anlam değiştirmiş ve özellikle Anadolu'da yerleşikliğe geçmiş türklerce "göçebe Türk" anlamına kullanılmaya başlanmıştır. Yerleşik Türkler ise kendilerine "Rumi" veya "İslam-Müslüman" demektedir.
Sayfa 98 - E YayınlarıKitabı okudu
115 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.