Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler

Demirtaş Ceyhun

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler Gönderileri

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler kitaplarını, Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler sözleri ve alıntılarını, Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler yazarlarını, Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Farsça penç-ü yek'in bozuk bir söyleniş biçimi olan Pencik, beşte bir anlamına gelmektedir.. Devlet, tutsağın satış değerinin beşte birini Pencik Vergisi diye almaktadır. Sultan Murad ferman çıkarır; her 5 tutsaktan biri devlete bırakılacaktır. Tutsaklar arasında 10-17 yaşlarında, orta botlu, sağlıklı çocukları seçer alır.. Sonra Acemi Ocağı'na gönderir. Acemi Ocağında yetişenler Yeniçeri Ocağına geçerler. Yeniçeri Ordusu'nun temelleri tutsak Hıristiyan çocuklarla atılmış olur.
Anadolu'da ortaya çıkmış Mehdi'lerin en önemlilerinden biri Baba İshak'tır... 1237'de Sultan 1. Alaaddin Keykubad'ın ölüvermesinin yarattığı kargaşadan yararlanıp Selçukluların üzerine yürümüştür.
Reklam
13.yy'da Anadolu'ya gelen Türklerin değişik mezheplerden oldukları ve gene 13. yy. dan itibaren Anadolu'da çok sayıda tarikatın kurulduğu bilinmektedir. Kadirilik, Kübrevilik, Melamilik, Mevlevilik, Yesevilik, Bektaşilik.. gibi.
Bu göçebe Oğuz boylarından 'Türkmenler' diye söz edilmeye başlanılmış ve 'Türkmen' sözcüğü bilinçli bir şekilde göçebe kavramının karşılığı olarak ve aşağılayıcı bir anlamda kullanılmıştır. Hatta giderek bu 'Türkmenlerin' kullandığı dil olan ''Türkçe''nin Selçuklu saraylarında konuşulması bile yasaklanmıştır.
Tuğrul Bey, 1055'te Bağdat'ta, Halife tarafından karşılanır. Bağdat, şiilerin elinden kurtarılmıştır. Halife, Tuğrul Bey adına hutbe okutur ve bütün yetkilerini ona devreder. Artık, Selçuklu Sultanları, bütün müslümanların sultanı olmuştur.
Karahanlılar döneminin ünlü Türk bilgini Kaşgarlı Mahmut bile, yüzyıl sonra, 11. yüzyılda hala bu göçebe Türklerden ''kafir'' diye söz etmektedir. Divan-ı Lügat-it Türk'te, onlar için, 'Yok olası kafirler, göğe de Tanrı derler. Büyük bir dağ, büyük bir ağaç gibi görünen her nesneye Tanrı derler. Bunların sapıklıklarından Tanrıya sığınırız.' demektedir.
Reklam
272 syf.
9/10 puan verdi
Ah Şu Biz Kara Bıyıklı Türkler - 1995
Fransız tarihçi Prof. Claude Cahen, "Türkler, atalarının göçebe olmasından bir eziklik duyarlar." diyor. Gerçekten, Anadolu'ya ayak bastığımız ta XI. yüzyıldan bu yana, gerek Selçukluların, gerekse Osmanlıların göçebe sözcüğünü işitmeye bile katlanamayıp neredeyse dilden çıkarıp atmalarına bakılacak olursa, Prof. Cahen'a hak vermemek de olanaksızdır doğrusu. Çünkü, Osmanlılar sanki bu yüzden tarihlerini bile dğiştirmemişler, ta Tazminat'a kadar okullarda Osmanlı Tarihi yerine İslam Tarihi okutmuşlardır. Öyle ki, Prof.Cahen'in bu konuyla ilgili olarak eziklik sıfatını kullanmasını da, onun Fransızlığına mı yormak gerektir, kim bilir.. Yazar: Demirtaş Ceyhun Yayınevi : Sis Çanı Yayın Yılı : 1995 Dili : Türkçe Sayfa Sayısı : 272 dolap.com/urun/diger-cok-...
Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler
Ah Şu Biz Karabıyıklı TürklerDemirtaş Ceyhun · Sisçanı Yayınları · 200043 okunma
Mustafa Kemal'in amacı, yüzyıllardır horlanmış, dışlanmış, zorla ezilip sindirilmiş Anadolu Türk halkını bir an önce ulus bilincine ve kişiliğine kavuşturmaktır. Bunun için de Türkçülük düşüncesinin öncelikle Osmanlıcılık gibi, İslamcı Türkçülük gibi, Turancılık gibi çağdaşı niteliklerinden arındırılması gerektiğini düşünmektedir.
E Yayınları 1992 Sayfa: 135
Her ne kadar, Mustafa Reşit Paşa ve arkadaşları da daha Tanzimat Fermanının hazırlanması sırasında ırk ve mezhep gözetilmeksizin devletin bütün uyruğunun konuşabileceği ortak bir dil arayışına girişmişler ve halkın büyük çoğunluğunun konuştuğu Türkçeyi resmi dil olarak kabul etmişlerse de, Türkçe adını kullanamamışlardır. "Türkçe" sözcüğünün Osmanlılarca bir resmi belgede ilk kullanılışı ise, 1876 yılında olmuştur. Birinci Meşrutiyette Sultan II. Abdülhamit'in yürürlüğe koyduğu 1876 Kanunî Esasi'nin (Anayasanın) 18. maddesinde, ilk kez, "Osmanlı Devleti'nin resmi dilinin Türkçe olduğu ve devlet hizmetinde çalışacak kişilerin bu dili bilmek zorunda oldukları" hükmü getirilmiştir.
E Yayınları 1992 Sayfa: 121
Bu yüzden, XVI. yüzyıldan itibaren de, Osmanlı ülkesindeki Türklerin adı artık Rumiler veya (İslâmlar) değil ile Yörükler (veya Türkmenler) değil, İstanbullular ve Taşralılar'dır. Yerleşiklere "İstanbullu", Anadolu'daki Türklere de "taşralı" denilmektedir.
E Yayınları 1992 Sayfa: 104
Reklam
Sonuç olarak şunu bir kez daha yenileyelim ki, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu bizce de birçok bilim adamımızın savladığı gibi kesinlikle Oğuzların Günhan kolundan Kayı boyu olsa gerektir.
E Yayınları 1992 Sayfa: 60
Kimine göre, Anadolu'ya ilk ayak basan Türkler, bizlerin ataları olan Oğuz boylarıdır ve XI. yüzyıldan itibaren gelmeye başlamışlardır. Kimine göre Türklerin Anadolu'ya ilk ayak basışı Abbasiler dönemindedir. Abbasi halifeleri daha IX. yüzyılda Bizans'a karşı Semerkant dolaylarından getirdikleri Türkleri Güney ve Doğu Anadolu'ya yerleştirmişlerdir.
E Yayınları 1992 Sayfa: 22
363 syf.
7/10 puan verdi
Yazarın kendisinin de belirttiği gibi bir deneme kitabı olarak ele alınabilir. Birçok görüşüne ve analizine katılmasam da, yine birçok farklı konuda bakış açımı değiştirmemi sağladığını söyleyebilirim. Anadoluya gelişinden günümüze Türk'ün kısa bir hikayesi için okunabilir.
Ah Şu Biz Kara Bıyıklı Türkler
Ah Şu Biz Kara Bıyıklı TürklerDemirtaş Ceyhun · Asi Kitap · 201743 okunma
Geri17
118 öğeden 106 ile 118 arasındakiler gösteriliyor.