Ahlak-ı Alai ve Devlet Ahlakı kitaplarını, Ahlak-ı Alai ve Devlet Ahlakı sözleri ve alıntılarını, Ahlak-ı Alai ve Devlet Ahlakı yazarlarını, Ahlak-ı Alai ve Devlet Ahlakı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün malayani (boş ve faydasız konuşmak), haram olan şeyleri sormaktan doğar. Yanındakine "Bugün neredeydin, nereden gelirsin?" demekle vakti boşa geçirdiğin
gibi, ona zahmet vermiş de olabilirsin. Eğer bir yerden geliyorsa sana söylemesi uygun olmayabilir. Ve sen sorduğun için söylemek zorunda kalırsa bundan elem duyabilir. Yalan söylese günah işlemiş olur. Susarsa
cevap vermedi diye sen huzursuz oursun. Yahut sorduğun şey, bilmediği bir şeyse, bilmiyorum demekten kaçınıp yanlış bir cevap verebilir.
Hz.Lokmân "Susmak hikmettendir." buyurdu. "İlim ziynet, sükût selamettir. Konuşmaya başladığın zaman çok söyleyici olma, uzatma! Zira sükûttan bir kere bile pişmanlık duymuş değilsin.Hâlbuki konuşmaktan kaç defa pişmanlık duydun."
Yaşıtlar arasında olan haset kolay tedavi edilemez. Ömrün sonuna kadar sürebilir. Hatta haset edilen kişi, öldükten sonra bile hasetinin hasedi devam eder.
Hikmetin iktizasi o yolda cereyan etmektedir ki tecrübelerle anlaşıldığına göre
hasetçinin hasedi, haset ettiği kişinin nimetinin artmasina, mertebece yükselmesine, kendisinin ise o nimete sahip olamadığı gibi mertebece düşmesine sebep olmaktadır.
Sokrates’e sorarlar: "Niçin daima güler yüzlüsün, neşeli olursun ve vakitlerin sevinç içinde geçer? Gam keder niçin sana Mûsâllat olmaz?" Filozof şöyle cevap verir: "Ben hiçbir şeye gönlümü bağlamam ki kaybından üzüntü duyayım! Hiçbir dünya metasını hırsla istemem ki kavuşmadığım için elem ve mihnet girdabında kalayım!"
Akıllı olan düşünsün bakalım: Dünyada bir insan bütün isteklerine kavuşabilmiş midir? Bu mümkün değildir, hiç kimse fâni cihanda isteklerinin sonuna varamamıştır.