Ahlakı Olgunlaştıran Dini Hikayeler
M. İsmail FındıklıAhlakı Olgunlaştıran Dini Hikayeler Gönderileri
Ahlakı Olgunlaştıran Dini Hikayeler kitaplarını, Ahlakı Olgunlaştıran Dini Hikayeler sözleri ve alıntılarını, Ahlakı Olgunlaştıran Dini Hikayeler yazarlarını, Ahlakı Olgunlaştıran Dini Hikayeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İmanın hakikatine ermek...
İsâ ( Aleyhisselâm)a:
—Suyun üzerinde nasıl yürüyebiliriz? diye sormuşlar. O da:
—İmanın hakikatine ermek sayesinde, demiştir.
Bunun üzerine:
—Biz imanın hakikatine erdik, demişler. O da:
—Taş, çamur ve altının sizin gözünüzde değeri aynı mıdır? diye sormuş. Onlar da:
—Hayır! demişler. Bu sefer O:
—Bütün bunların benim yanımda kıymeti aynıdır, karşılığını vermiştir.
Sayfa 127Kitabı okuyor
Hz. Ömer:
— Bir kardeşinizin kaydığını, yoldan çıktığını, günaha saptığını gördüğünüzde, onu doğru yola getirmeye, Allah'ın affına güvenmesini sağlamaya çalışınız. Tövbe nasip etmesi için Allah'a dua ediniz. Kendisine beddua ederek şeytana yardımcı olmayınız.
Sayfa 121Kitabı okuyor
Cahilliğin şifası sormaktır.
Sayfa 73Kitabı okuyor
Allah'ı zikrettiren dert, O'nu unutturan maldan ve sıhhatten daha hayırlıdır.
Sayfa 53Kitabı okuyor
Sevgide yarışacağız mecburen, iyi olan kazansın :)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
" İki kişi Allah için birbirlerini severlerse, aralarında daha çok seven kişi, mutlaka Azîz ve celîl olan Allah tarafından daha çok sevilir."
Sayfa 43Kitabı okuyor
Âlimin uykusu bile ibadettir.
" Âlimin uykusu, cahilin ibadetinden daha hayırlıdır."
Sayfa 21Kitabı okuyor
Hikmet ehli bir zât şöyle anlatır... Kişi, amelleri hususunda çobandan edep öğrenmelidir.
- Bu nasıl olur? diye soranlara da şu cevabı verir: Nasıl ki çoban, koyunlarının yanında namaz kıldığında onlardan herhangi bir övgü beklemez ise, hayır işleyen, kulluk ve ibadet yapan da onun gibi olmalıdır. Yalnız veya halkın yanında ibadet ve kulluğunu aynı edep ölçüleri içinde yapması gerekir. En büyük ölçü de Allah rızasıdır.
Çölde yürümekte olan bir adamla şeytan arka- daşlık kurdu. Adam beş vakit namazdan hiç birini kılmadı. Akşam olup da yatmağa hazırlandıklarında şeytan, onun yanından ayrılıp kaçmağa başladı. İblisin arkasından şöyle bağırıyordu: Benden niçin kaçıyorsun?
Nasıl kaçmayayım! Ben ömrümde Allah'a bir kere isyan ettim de sonsuza dek lânete uğradım ve rahmetinden uzaklaştırıldım.
Sen, günde beş kere ona isyan ediyorsun. Sana gelecek belanın bana da zarar vermesinden korkarım.
Hızır (Aleyhisselâm), Musa (Aleyhisselâm)dan ayrılacağı zaman, Hazreti Musa ona şöyle dedi:
-Bana öğüt ver.
Hızır (Aleyhisselâm) da şöyle buyurdu:
-Ey Musa! Inatçı olma! Gayesiz ve maksatsız bir yolculuğa çıkma! Sebepsiz yere gülme! Hata edeni, hatasından dolayı kınama Sen, kendi hataların için ağla!
Hazreti Ebubekir (Radıyallahü Anh) buyurdu ki: "Rabbime ibadetin zevkini alabilmek için; Müslüman olduğumdan beri doyasıya yemedim. Yine Rabbime kavuşma arzusundan dolayı kana kana su içmedim."
"Kalplerinizi açlıkla nurlandırınız! Açlık ve susuzluk silahıyla nefsinizle cihad ediniz. Açlıkla cennetin kapısını çalmaya israrla devam ediniz. Zira nefsini terbiye etmek için mücadele edenin mükafatı, Allah yolunda cihad edenlerin mükafatına denktir. Allah ka- tinda, nefsi açlık ve susuzlukla terbiye etmekten daha sevimli bir amel yoktur. Midesini sürekli dolu tutan, melekût âlemine asla giremez. Oburluğa devam eden ibadetlerden lezzet alamaz."[]
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizden şöyle söz almıştı her biriniz dünyada kazanacağı azığı, bir yolcunun yolculuk esnasında yanına alacağı kadar olsun.
Rabbim, nihayeti olmayan rahmet hazinesinin kapısını, ihsan sofrasını herkese açmış iken, başkasına nasıl giderim! Kim istedi de vermedi! Kim geldi de, boş döndü! İstemesini bilmezsen, alamazsın! Huzuruna edeple çıkmazsan, rahmetine kavuşamazsın!
R esulullah (Sallallahü Aleyhi ve sellem) bu- yurdu ki: "Diline hâkim olana, aile efra- dina geniş davranana ve günahlarına ağlayana müjdeler olsun." [Mecmeuzzevâid, 10/299]
Yaratana itaatin olduğu yerde, yaratılana itâat edilmez.