Yapıların toprak damları, kızgın saçlar gibi de olsa, gene de serin yerlerdi. Uzanıldığında yataklara, bu kez de gökyüzündeki yıldızlar, bir kol uzaklığında görünürdü, bozkırın Urfalı insanlarına.
"Eee, hışım ona yakışmaz da kime yakışır allesen? Uykumun ara yerinde öyle bir vurdu ki, arı sokmamış yüzüme, gözüme. Ben ağlarım, çocuklar ağlar. Yıldızlar yerlerinden oynayıp dökülürler patır patır...
Haline bakıp üzülme oğlum. Bir yere bak, bir göğe bak. Sekiz karısından sonuncusuydu babanızın anası. Allah nur içinde yatsın. Ondan bir önceki vızvız mı vızvız...