Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akaşik Kayıtlar

Rudolf Steiner

Akaşik Kayıtlar Sözleri ve Alıntıları

Akaşik Kayıtlar sözleri ve alıntılarını, Akaşik Kayıtlar kitap alıntılarını, Akaşik Kayıtlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
RUDOLF STEINER BEDRİ RUHSELMANIN PEYGAMBERİDİR
Atlantiklilerin ilk alt ırkı, Lemuryalıların üst düzey ge lişim göstermiş olan ve aynı ölçüde değişim yetisine sahip kollarından gelişmiştir. Bu nlarda hafıza yetisi sadece dönem. lerinin ilk başlarında ve gelişimlerinin en sonunda göründü. Şimdi, bir Lemuryalının yaşadıklarından bir anlam çıkarta blldiğini, ancak bu anlamları koruyamadığını bir
Düşünce gü.cü yedinci alt ırkta (Moğollar; sanının burada da Eski Turanlar ya da Uygurlar kastedilmekte) da gelişti. Fa­ kat onlarda önceki alt ırkların özellikleri de baş gösterdi, bu onlarda beşinci ve albnalardan çok daha etkili bir şekilde yer etti. Anılardaki anlama sadık kaldılar. Böylece en eski olanın en iyi olduğu ve kendilerini düşünce gücünden en iyi şekilde koruyabilecek olanın da yine bu olduğu fikrine ulaştılar. Tabiat gücünün kontrolü onların da ellerinden kaymıştı; ancak iç­ lerinde gelişen bu düşünce gücünde, bizzat yaşam enerjisinin barındırdığı tabiat güçlerine benzeyen bir şeyler (animizm, parapsikolojik güçler, ak büyü/ maji) vardı. Bunlar yaşamda­ ki o gücü kaybetmişlerdi, ancak yine de ona karşı duyulan saf inancı asla kaybetmemişlerdi. Onlara göre bu güç, kendi Tanrıları olmuştu ve onun emrinde, kendilerinin doğru bul­ duğu her şeyi yaparlardı. Böylece komşu ülke halkları, onları bu gizli gücün etkisi altında kendilerini iradesiz kör bir güven duygusuyla onun ellerine bırakmış (büyülenmiş, efsunlu) bir halk olarak görüyorlardı. Onların nesilleri Asya ve bazı Av­ rupa bölgelerinde, o zamanlarda olduğu gibi, bugün de bu özelliklerinden bir çoğunu taşımaktadırlar. İnsanın içine ekilen düşünce gücü asıl gelişim değerine, ancak beşinci ana ırkta gerçekleşebilen yeni bir ivme aracı­ lığıyla ulaşabildi. Dördüncü (ana ırk) bu gücü ancak hafıza yetisiyle eğitilen kişilerin hizmetine sunabiliyordu. Beşincide ise bu tür yaşam tarzlarına ancak düşünce yetisini yerinde kullanabilen kişiler ulaşabiliyorlardı.
Reklam
Akaşik Kayıtlar
Demek ki (önceki isimlendirmeye dayanarak), Atlantik­ lilerde mantıksal düşünce gücü henüz eksik ohnasına rağ­ men, onların tüm eylemlerinin karakteristiğini yansıtan son derece gelişmiş bir hafıza güçleri vardı. Ancak insanda etkin olan her gücün varlığı ile. birlikte tesir eden bir diğeri daha vardır. Hafıza, insan doğasının derin temellerine
DÖRDÜNCÜDEN BEŞİNCİ ANA IRKA GEÇİŞ
Önümüzdeki bildiriler, dördüncüden (Atlantikliler) günü­ müz medeniyetinin de mensubu oldukları insanlığı oluştu­ ran beşinci (Aryalar) ana ırka geçiş üzerinedir. Kim değişim düşüncesinin anlamını tüm bütünselliği ile kavrayabiliyorsa, sadece o, burada anlatılanları dosdoğru anlayacakhr. İnsanın etrafını kuşatan algılayabildiğ.i her şey bu
Akaşik Kayıtlar
Bu, dördüncü alt ırkta kendini tüm gücüyle gösterdi (Eski­ Turanlılar. Eski Uygurlar da denir, bunlar çağımızdan on ya da on beş bin yıl önce Gabi çölü civarında yaşamış olan Uygur ya da buradaki ismiyle Turanlardır) . İma edilen güçler üzeri­ ne eğitim gören bu ırkın mensupları, bunları genelde kendi isteklerini ve arzularını tahnin etmek için kullanıyorlardı. Fakat bu şekilde kullanıldıklarında, güçler kendi kendilerine karşı tesir ederek birbirini yok ediyorlardı. Bu sanki ayakların ısrarla bir insanı ileriye götürmek istemesi fakat buna karşın üst bedenin geriye dönmek istemesi gibi bir şeydir. Bu tür yıkıcı tesirler/ etkiler ancak insanda gelişebilecek yeni manevi güçlerin ortaya çıkması ile durdurulabilirdi. Bu ise düşünce gücüydü. Mantıksal düşünce, bencil kişisel istek­ leri çekingen kılıyor. Bu mantıksal düşüncenin kökenini be­ şinci alt ırkta (Eski Samilerde) bulmak durumundayız. İnsan­ lar sadece eski anılarda kalmayıp onun ötesine geçerek farklı farklı edinimleri karşılaştırmaya (kıyas) başlıyorlardı. Karar verme gücü / yetisi gelişiyordu. Ve bu karar gücü, istekleri, arzuları dengeliyordu. Hesap etmeye, kombine ehneye başlanıyordu. Düşüncelerle çalışma yöntemleri öğreniliyordu. Ön celeri kendini her arzuya teslim eden, ancak şimdi ilkin dü­ şüncenin bu isteğe izin verip vermediğini soruyor. Dördüncü alt ırkın insanları dizginlenemez bir şekilde arzularını tatmin etmeye koşarken, beşincilerden bazıları iç seslerini (Dünyanın tüm halkları gibi Almanlar da vicdana içses derler) dinlemeye baş­ lıyorlar. Ve bencillerin taleplerini yok edemese de, bu iç sesin tesiri arzulara set çekiyor
Şu ana kadar dördüncü ana ırka, Atlantiklilere dair söy­ lenmiş olan her şey insanlığın büyük bir bölümü için de dvnı ölçüde geçerliydi. Ancak bunlar yetenekleriyle kendileri n t k a t kat aşan önderlere tabiydi. Bu önderlerin sahip olduğu bil�e­ lik ve yönetebildikleri güÇler hiçbir dünyevi eğitim sıı) E'sin­ de elde edilebilir cinsten