En Eski Akdeniz kitaplarını, en eski Akdeniz sözleri ve alıntılarını, en eski Akdeniz yazarlarını, en eski Akdeniz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
100 temel eser arasında neden ve nasıl bulunduğunu sorguluyorum kitabın başından beri. Kitapta yazar kendini Adriyen adıyla tanıtmış ve arkadaşları olan Musa ve Mihail ile yaşadığı maceraları içeriyor. Adriyenin, Şamda yaşadığı dönem dışında ilgimi çeken bir kısmı olmadı kitabın. O kısım dışında çok ağır aksak ilerleyen bir kitap. Hele son bölümlerini okumakta çok zorlandım. Tavsiye etmiyorum.
"Doğru: Şu başlayan günde bizim sevecek hiçbir şeyimiz yok, ne evde, ne evin dışında, bununla birlikte ölmek istemiyoruz. Yine de yaşayamıyoruz, demek ki bir şeyi sevmeye zorunluyuz: İsterse bir yıldız olsun! Çünkü kimi sevdiğimiz hiç önemli değildir, asıl olan sevgidir. Ardımızdan gelen sefaletten hiç korkmadan taraçadan ayrıldık, aç da bitli de olsak, yoksullara hiçbir zaman, "Neden siz de zengin değilsiniz?" diye sormayan bu gökyüzünün altında yaşamak arzusuyla içimiz dolu olarak yola düştük."
İlginç bir kitap... Bir insanın hayatta oradan oraya nasıl savrulabileceğini, insan ilişkilerindeki karmaşıklığı ve düzlüğü, kimseye güvenmemek gerektiğini, kimsenin göründüğü gibi olmadığını, "siz planlar kurarken hayatın başka bir yol çizdiğini" anlıyorsunuz...
120 yıl öncesinin Osmanlı Devleti'nin topraklarına Romanyalı gezgin serseri özgür ruhlu bir gencin gözleri ve duygularıyla bir gezinti yapmaya ne dersiniz? İskenderiye'ye ayak basmasıyla başlayan bu seyahatte neler yok ki?