Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akhilleus'u Öldüren Savaş

Caroline Alexander

En Eski Akhilleus'u Öldüren Savaş Sözleri ve Alıntıları

En Eski Akhilleus'u Öldüren Savaş sözleri ve alıntılarını, en eski Akhilleus'u Öldüren Savaş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hitit Kaynaklarında Truva Savaşı
Hattuşa (bugün orta Türkiye' deki Boğazköy) başkentinden Küçük Asya'yı yöneten büyük Hitit krallığı nihai kudreti elinde tutuyordu. Geniş kapsamlı Hitit arşivlerinin kil tabletler üzerine yazılmış belgeleri gösteriyor ki Troya bu krallığa tabi devletlerden sadece biriydi. İlk defa çözülmelerinden sonra "gerçek" Troya'nın ve Troya Savaşı'nın kanıtlarını bulmak için bilim adamları tarafından araştırılan Hitit arşivleri heyecanlandırıcı ipuçları vermiş, son yılların keşifleri bu ipuçlarını daha da güçlendirmiştir. Misal olarak, denizin ötesinde bir Büyük Kral tarafından yönetilen "Ahhiyava"ya bir göndermenin (llyada destanında Mykeneliler için en çok kullanılan isim olan) Akhaları ifade ettiği şimdi genel olarak kabul görmektedir. Keza, Hitit belgelerindeki "Wilusa" kelimesinin Homeros'taki Ilios (daha doğrusu, w sesini temsil eden orijinal antik "digamma" harfiyle "Wilios") olduğu bugün doğrulanmıştır. Hitit kralı III. Hattuşili tarafından adı belli olmayan bir Ahhiyava kralına M.Ö. 1250 civarında yazılmış bir mektupta yer alan bir atıf son derece merak uyandırıcıdır: "Geçmişte aramızda ihtilaf konusu olan Wilusa meselesinde . .. " En azından bir tarihte, bir Mykene kralının llios dolayısıyla çatışma içine girmiş olduğu kanıtlanıyor.
Sayfa 29 - İletişimKitabı okudu
Akhilleus ve Muhammed Ali
Akhilleus'un sözlerinin benzeri, çağımızda, Muhammed Ali'nin Vietnam'da savaşmayı o meşhur reddedişinde görülmektedir: Benim Viet Kong ile bir kavgam yok. .. Hiçbir Viet Konglu bana "nigger" demedi ... Sırf beyaz köle efendilerinin koyu renkli insanlar üzerindeki hakimiyetinin devamına yardım etmek için başkalarını öldürmek, katletmek, yakmak üzere binlerce mil uzaklara gitmeyeceğim.
Sayfa 48 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Akhilleus ile Patroklos Arasındaki İlişki
Philos; hetairos -"yoldaş", "dost", "arkadaş"- "benim özüm", "benim en iyim" , "sevgili yoldaşım". Patroklos ile Akhilleus arasındaki münasebeti tanımlayan ifadeler, sivillerin dünyasında tam karşılıkları olmayan, savaşın kalıcı diline ait olan ifadelerdir. Bir Vietnam Savaşı gazisinin silah arkadaşını anlatırken söylediği gibi: "Daha önce hiç sahip olmadığınız bir yakınlıktır bu. Anneniz ve babanıza, kardeşinize olan yakınlığınızdan daha güçlü bir şeydir. " Günümüzde, ölüm korkusuyla beraber, bir silah arkadaşının kaybı, savaş travmasının standart asli sebeplerinden biri olarak kabul edilir. Walter Reed Ordu Tıp Merkezinde, Irak'tan dönmüş kederli bir asker "gözlerinin önünde kan kaybederek ölen bir arkadaşının kanlı postallarını giymiş halde hastane bahçesinde dolaşır."
Sayfa 204 - İletişimKitabı okudu
Daha sonraki devirlerde, Akhilleus'un kederinin aşırılığı onun Patroklos ile sevgili olduğu spekülasyonlarına yol açmıştır. Bu inanç, öyle görünüyor ki, Aiskhylos'un yitik bir üçlemesinin (Myrmidonlar, Nereus Kızlan, Frigyalılar) merkezindeydi ve M .Ö. 5. asırda ve daha sonra, eski, yerleşik mitleri, dönemin sosyal adetlerini yansıtan eşcinsel bir bağlam içine oturtma eğilimini temsil ediyordu. Böylelikle, Herakles silah arkadaşının sevgilisi yapıldı; Kral Minos Theseus'un sevgilisi oldu; Daidalos'un bir yeğeni, ölüleri sorgulayan üç yargıçtan biri olan Rhadamanthys'in sevgilisi haline geldi.
Sayfa 202 - İletişimKitabı okudu
James I. Armstrong
"Paris utancından silahlanır, Agamemnon kendi emniyeti için, Patroklos sadakat ve dostluk için, fakat Akhilleus öfke ve keder içinde."
Sayfa 225 - İletişimKitabı okudu
Apollon ile Akhilleus
Apollon'u tanımlayan özellikler -felaket getirme ve felaketleri önleme, şifa güçlerine sahip olma, uzak durma ve çekilme, gençliğin güzelliği, lir çalma becerisi- bunların İlyada'da çarpıcı bir eşi vardır: Bunlar, aynı zamanda, Troya'daki en yakışıklı kahraman olan, öfkesiyle salgına benzer yıkımlar getiren, Kheiron'dan şifa sanatlarını öğrenmiş olan, Elçiler tarafından çadırında lir çalarken bulunan Akhilleus'u da tanımlayan özelliklerdir. Apollon ile Akhilleus'un vasıflan kadar eylemlerinin de paralel olduğu, her ikisinin de ilahi gazaplarını aynı kişiye, Agamemnon'a yöneltmelerini haber veren İlyada'nın açılış mısralarında belli edilir. İlyada'nın alternatif bir başlangıcını sunan, günümüze ulaşmış bir tradisyon, bunu daha açık şekilde gösterir: Olympos'u mesken tutmuş Musalar, anlatın şimdi bana Peleusoğlu ile Leto'nun parlak oğlunun nasıl öfkeye [menis] kapıldıklarını; çünkü kızgındılar krala...
Sayfa 236 - İletişimKitabı okudu
Reklam
İlyada'nın Savaş Karşıtlığının Unutturulması
Asırlar sonra, mesajını antik çağ şairleri ve tarihçilerinin o denli açıkça kavramış oldukları bu aynı İlyada'nın savaşı yücelten bir askerlik destanı olarak algılanmaya başlaması edebiyat tarihinin büyük ironileri arasında yer alır. Bu şaşırtıcı dönüşüm kısmen, hiç şüphesiz, geçmişte İlyada'nın okutulduğu başlıca yerlerin niteliği ile açıklanabilir. Elit okullarında klasiklere dayalı müfredatın amacı, ülkenin müstakbel erkeklerinin kafasına kral ve memleket uğruna ölmenin ne kadar güzel bir şey olduğu fikrini yerleştirmekti. Bağlamından koparılmış, çok tutulan bazı önemli sahneler destanın tamamını tanımlar duruma getirildi: misal olarak, Hektor'un uyarıcı alameti dikkate almayı reddetmesi -"Bir tektir en doğru belirti, / o da der, yurdunu savun"- veya "mücadele etmeden ve şerefsizce ölmemek" için yiğitçe kararı. Homeros'un bu savaşı, değdiği herkesi mahveden anlamsız bir felaket olarak ısrarla tasvir etmesi böylece ustalıkla karartılmış oluyordu.
Sayfa 294 - İletişimKitabı okudu
Şan Uğruna Ölmek
Yiğitçe ölüm ile şan ve şöhret kazanmayı eşitleyen bu elverişli denklemin beslenip güçlendirilmesi, tıpkı geçmiş çağlarda olduğu gibi, gelecek çağların işi olacaktı. Bunun için, Troya ovasının hemen karşı tarafında, 1915 senesinin berbat yönetilmiş Gelibolu seferinde ölen on binleri tam olarak bu denklem ile yad eden savaş mezarlıklarının bulunduğu Çanakkale Boğazından, yani Homeros'un Hellespontos dediği yerden daha ötelere bakmamıza gerek yoktur. Gelibolu'nun yan yana sıralanmış mezar taşlarında şunlar yazılıdır: "Onların isimleri ebediyen yaşar. Onların şanı asla yok olmayacak." Homeros, Akhilleus yoluyla, işte bu eski formüle açıktan cephe aldı. Akhilleus, Elçilere şunları söylüyordu: "İki ayrı kader götürecek beni ölüme; burda kalır, savaşırsam Troya'nın çevresinde, tükenmez bir ün var, dönüş yok. Dönersem yurduma, sevgili baba toprağına, ünüm olmasa da çok yaşayacağım, ölüm öyle çabucak gelip çatmayacak. Evlerine dönmeyi salık veririm herkese." Hayat, şandan şöhretten daha değerlidir. Akhilleus bu görüşünden hiç ayrılmaz. Hayatını feda etmesi, şan ve şöhret için değil, Patroklos uğrunadır.
Sayfa 297 - İletişimKitabı okudu
Bugüne kadar anlatılmış en büyük savaş hikâyesi, yeni sınırlar çizmeyen, toprak kazandırmayan ve hiçbir davaya hizmet etmeyen bir savaşı yâd eder
Sayfa 21
Paris utancından silahlanır, Agamemnon kendi emniyeti için, Patroklos sadakat ve dostluk için, fakat Akhilleus öfke ve keder içinde.
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.