Bu tuhaf alçakgönüllülük görüntüsü altında ve insan aklını küçümseme ile kaba genellemelere başvurur. Her şeyde bir hata bulur; bencilliği hiçbir zaman sona ermez; nankörlüğü hiç bitmez.
Evreni yönetme konusu da dahil bütün sorunlarında ne yapması gerektiğini Tanrı'ya sorar. Duaları bir diktatörünki gibidir. Güneşli günlerde yağmur yağsın diye, yağmurlu günlerde de güneş açsın diye dua eder. Dua ettiği her şey için benzer düşünceleri taşır;
çünkü bütün dualarında Tanrı'nın düşüncelerini değiştirerek kendisi gibi davranmasını sağlamaya çalışır. Sanki şunu söyler: "Benim kadar iyi bilemezsin."
İnsanoğlunun Tanrı adına yüklediği tek anlam, ilk neden, tüm şeylerin nedeni olmasıdır. İlk nedenin ne olduğunu anlamanın kavranamaz ölçüde güç olması ve ona inanmamanın on kat kadar daha zor olması nedeniyle insanoğlu inanma noktasına varır.
Tanımının ötesinde uzayın sonsuz olduğunu algılamak zordur; ama bir sonu olduğunu düşünebilmek daha da zordur. Zaman dediğimiz sonsuzluğu kavramak insan gücünün ötesindedir; fakat zaman olmadığında bir zaman kavramını algılamak daha da zordur.
insanlar arasında intikam duygularının harekete geçirilmesi, hayvanlara karşı acımazıca davranılması ahlaki görevin yerine getirilmemesi anlamına gelir.