İnsanın yaşama amacı zevkleri peşinde koşmak değil, iyi bir insan olmaktır. İyi insan olma yolunda ilerlerken gerekirse mutsuzluğu da kabullenmek gerekir.
Kâinata mana-yı ismiyle değil de mana-yı harfiyle bakıldığında eserden müessire geçilir. Sonuçtan sebebe ve dolayısıyla sebepleri var edene geçilir. Aksi halde sadece sonuçla uğraşılır, sebep görülmediği için yanılma payı yükselir.
Said Nursi, mana-yı ismi ve mana-yı harfi kavramlarıyla evreni gözlemleme metodolojisi getirmiştir. Mana-yı ismi ile bir sineğe bakıldığında hareketleri, güzel özellikleri kendisindenmiş gibi algılanır, Yaratıcı'sıyla bağlantı kurulmaz, kendi başına var olmuş gibi kabul edilir. Mana-yı harfiyle bakıldığında, kişi sineğin üzerinde görülen özelliklerin kendisinden değil, bir Yaratıcı tara-fından verildiğini görür. O Yaratıcı'nın sanatını, ilmini, iradesini, hikmetini tanır. Böylece müessiri görür ve onunla bağlantı kurar.