En Eski Akılla Bir Konuşmam Oldu kitaplarını, en eski Akılla Bir Konuşmam Oldu sözleri ve alıntılarını, en eski Akılla Bir Konuşmam Oldu yazarlarını, en eski Akılla Bir Konuşmam Oldu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Dünya mükemmel olmadığı için sanat vardır” der usta yönetmen Andrey Tarkovski.
Sanat, dünya üzeri pek çok kötülüğe karşı, savaşlara, ölümlere karşı, insanoğluna
umut olmuştur, resim ile, müzik ile, dans ile, şiirler ile, heykeller ile.
Umuttur sanat.
Mozart umuttur.
Chagall umuttur.
Nâzım Hikmet umuttur.
Yaşar Kemal umuttur.
İyinin dokunduğu yerden filizlenen yeteneklerini geliştirerek ürettiler ve
kimsenin yapamadığını yaptılar.
Einstein der ki:
“Aslında her insan yeteneklidir,
ancak bu yeteneğin keşfi ve değerlendirilmesi, dünya üzeri bu tamamı yanlış sistemde yok oluyor; öyle ki, bir balıktan ağaca tırmanmasını bekliyoruz.”
Tabular ve önyargılar ile insanlar
birbirini düşman ilan ediyor.
Çok da iyi bir dünya değil aslında burası.
Yine de umutlarınızı yok etmeyin.
Bu evrende iyi de var.
Gemimiz ne zaman açık denizlere açılsa, başlar tekinsiz sessizlikleri ve yeraltından konuşmaları... Ama duyarız seslerini.
Bu sesler hep terk edilmenin çaresizliğidir. "Açık denizler" ise hep "Daha ileri daha ileri" der. Kendi ruhumuza sorsak "Fora fora nedir?" diye.
Bilginin gücüdür.
Sükûnetin tedavisidir.
Çalışkanlıktır.
Yeniye cesaret vermektir.
Üretmektir sonsuza kadar.
Kitap dört bölümden oluşuyor;
Dünyam,Yüzler,Şairlerim,Çocuklarım.
Daha çok müzik üzerine yazılar barındırıyor, bazıları Fazıl Say'ın önceki tarihlerde sosyal medya hesaplarında paylaşmış olduğu yazıların,videoların toplanmış hali. Bunun yanı sıra siyaset ve ülke gündemi ile alakalı önemli konuları, yaşadığı zorlukları da anlatıyor. Bir sanatçı gözünden gündemi görmek ve eserlerde verilen emeği hissetmek adına önemli bir kitap.
Ayrıca kitapla aynı adı taşıyan eserin Fazıl Say ve Serenad Bağcan tarafından yorumlanışını da şuraya bırakayım. :)
youtu.be/4KVY2xNDzvE
"Önemli olan, o konsere gelen insanların hayatına manevi bir katkı sağlayabilmektir. Müziğin birşeyler anlattığını, kültür üretiminin ekmek gibi, su gibi, oksijen gibi insanlık için bir gereklilik ve değer taşıdığını onlara hissettirebilmektir. "
Fazıl Say öyle içten bir dille yazmış ki; müzikle ilgisi sadece dinlemek olan beni, bu konuda ayrıntılı olarak düşünmeye sevk etti.
Bir müzik dinlerken kaçımız çalan enstrümanlara dikkat ederiz? Kaçımız o enstrümanları çalanları merak ederiz? Kaçımız günlerce , saatlerce harcanan emekleri düşünürüz? ( Profesyonel olarak ilgilenenler
Müziğe yeni başlayacaklar için güzel bir kitap ..annesi babası küçük Yaşta ayrılmış olan Fazıl Say’ın sanat dolu yaşamı ..babası Ahmet say sayesinde sanatçı bir çevrede yetişmiş ..Aziz nesin ,Cemal Süreyya ,Metin altıoklar ....gibi