Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aklımı Kaybettim Hükümsüzdür

Ruby Wax

Aklımı Kaybettim Hükümsüzdür Sözleri ve Alıntıları

Aklımı Kaybettim Hükümsüzdür sözleri ve alıntılarını, Aklımı Kaybettim Hükümsüzdür kitap alıntılarını, Aklımı Kaybettim Hükümsüzdür en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ne hakkında düşündüğünüz sizin seçiminizdir-düşüncelerinizin kurbanı değilsiniz . Düşünme şeklinizi değiştirmek, beyninizdeki kimyasalları değiştirir.”
Tüm yaşamınızı, kendinizinkini yaşamaktansa bir başka yaşamın hayalini kurarak geçirmeniz mümkündür...
Reklam
Bilin ki hayat akar, değişir ve sona erer. Korkularınızı aşın. Huzuru bulmanın tek yolu, her şeyi bırakıp bilinmezliğe atlamaktır. Atlayın gitsin.
Mutlak özgürlük, kendiniz dahil her şeyin sürekli akış halinde olduğunu bilmekten geçer.
Çok meşgulüm çok...:)
Programı en yoğun olan kişilere büyük saygı duyuyoruz. Ne kadar meşgulsen insan olarak statün de o kadar yüksektir. Bu fenomenden muzdarip olanlarımız bu "yapılacaklar" furyasına kendilerini öylesine kaptırmış durumda ki sırf iç dünyamıza bakıp aslında hiç de önemli olmadığımızı fark etmemek için kendimizi hasta edene kadar çalışıyoruz.
Koşturup duruyoruz çünkü dönüp de içimize bakarsak hiçbir şey bulamamaktan, tüm bu anlam arayışının boş bir çaba olduğunu görmekten korkuyoruz. Kendimizi oyalıyoruz ki bu koşuşturmacanın aslında ne kadar boş olduğunu düşünmeyelim, tıpkı gübreden yuva inşa eden bok böcekleri gibi... Onlar da durup, " Hey! Bir dakika! Neler oluyor burada?" diye düşünmezler. Taril günümde uyanıp yataktan kalkınca o gün yapacak önemli bir şeyimin olmadığını fark etmek beni panikletir. Belki de bu nedenle ben ve benim gibi insanlar sonu gelmeyen "yapılacaklar" listeleriyle kendimizi meşgul etmek zorunda hissediyoruz. Bizim tanrımız meşguliyet, biz ona tapıyoruz. İnsanlar bana meşgul olup olmadığımı sorduğunda onlara, "O kadar meşgulum ki iki kalp krizi geçirdim." yanıtını veriyorum. Onlar da beni bu başarılarımdan ötürü tebrik ediyorlar. Programı en yoğun olan kişiye büyük saygı duyuyoruz. Ne kadar meşgulsen insan olarak statün de o kadar yüksektir. Bu fenomenden muzdarip olanlarımız bu "yapılacaklar" furyasına kendilerini öyle kaptırmış durumda ki sırf iç dünyamıza bakıp aslında hiç de önemli olmadığımızı fark etmemek için kendimizi hasta edene kadar çalışıyoruz. Peki, sonuçta kazanan kim oluyor? Meşgul, koşturan insanlar mı? Belki de tüm gün bir kayalığın üzerinde oturup balık tutacak veya meltemin tadına varacak vakti olanlardır... Gerçek şampiyon kim? Lütfen, tanrım, doğru cevap balık tutan adam olmasın.
Reklam
Hayatınızı biraz doğaçlama yaşayın, birkaç yeni nöron geliştirin.
Sayfa 264Kitabı okudu
"Değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul edin, değiştirebilecekleriniziyse değiştirin."
Sayfa 254Kitabı okudu
...yapmayı sevdiğiniz bir şey bulur ve yaparsanız hayat yaşamaya değer hale gelir.
Sayfa 261Kitabı okudu
Dünyayı değiştirmek isteyen insan çok ama kendini değiştirmek isteyen yok.
Reklam
Düşünceler sizin efendiniz değil, hizmetkarınızdır.
Sayfa 148Kitabı okudu
Mutlak özgürlük, kendiniz dahil herşeyin sürekli akış halinde olduğunu bilmekten geçer. Asla sabit değilsinizdir, her zaman “ bir sonraki”ne geçmek geçmektesinizdir. Milyarlarca hücre doğar, milyarlarcası ölür. Yedi yıl sonra yepyeni bir versiyonunuz haline gelmiş olacaksınız ve eski siz tuzla buz olmuş olacak.
Bana göre asıl düşüş, kendimizi "birey" olarak görmemizle başladı. Nerede olduğunu sormayın ama bir yerlerde okuduğuma göre yüzlerce yıl önce "ben" diye bir kelime yokmuş. Sadece " biz" kelimesi varmış. İşin içine birey girince sıkıntı başlamış. Tekerliği hatırlıyor musunuz? Milyonlarca yıl önce icad edilişini yani? Bundan tam olarak kimin sorumlu olduğunu bilmiyoruz. Chanel marka bir tekerlek yoktu. Peki, ateş yakmak için hep beraber uğraşılan günlere ne demeli? İlk çırayı kim yaktı, bilmiyoruz. Sıradan biriydi işte. Üstüne adını yazma ihtiyacı duymamış. Şimdiyse menajerler hiçbir şey yapmadan dikilmek için bile net yüzde yirmi pay istiyorlar.
Karaya vuran balina haberini okurken içimiz cız ediyor ama bir dakika sonra marketteki son alışveriş arabasını kapan kişinin canına okumak istiyoruz.
Fakat sürekli akış halinde olduğumuzu, her şeyin ve hatta kendimizin bile durmaksızın değiştiğini fark etmeliyiz. Sürekli "olma" halindeyiz . Herhangi bir şeye (insan, para,kıyafet vs.) tutunmaya çalışmanın bir anlamı yok. Hiçbir şey güvenli değil çünkü her şey bilinmez .
Sayfa 265Kitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.