"Bilir bilmez herkes bir cümle kurdu Güldane hakkında. Her cümlenin sonuna Yunus darbukasıyla bir nokta koydu.
Deliydi... tak.
Zekiydi... trak.
Düştüydü... tak tak...
Uçtuydu... trak.
Şuydu.... tak.
Buydu... trraak."
"Kendinden geçmek istiyordu. Bütün hücreleri, beynindeki, bedenindeki bütün hücreleri ölsün ve yaşayacağı bütün acılar, bütün utançlar, bütün felaketler böylece yok olsun istiyordu. Sonra belki yeniden doğardı; bir başkası olarak."
Arabanın bagaj kapağını açtı, kızı içine atıp kapıyı tekrar kapattı. Arabasına bindi. Sarı taksi oradan uzaklaşırken geride, evlerinin içinde televizyon seyreden mahallelinin en ufak bir ilgi göstermediği incecik bir kadın çığlığı kalmıştı.
İnsan güçsüzlükten ölür müydü ?Güçsüz bir adam ne kadar yaşayabilirdi ? Bir erkek kendini nasıl bu kadar çaresiz hissedebilirdi ? Korkmak, çaresizlik, endişe... bu kelimelerden kurtulmanın bir yolu yok muydu ?