Al Midilli kitaplarını, Al Midilli sözleri ve alıntılarını, Al Midilli yazarlarını, Al Midilli yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüzünde de vücudunda da granit bir gurur vardı. Bu yüzden her hareketi imkansız bir şeymiş gibi duruyordu. Bir an hareketsiz kalsa, taşa dönüşecek, bir daha kıpırdayamayacaktı sanki ihtiyar.
Zayıf atlar, suya yalnızca dudaklarını değdirirlerdi. Oysa iyi bir at, tüm burnuyla suyun altına sokar, yalnızca soluk alacak yer bırakırdı yukarıda...
"Kimse sana hiçbir şeyi kulaktan öğretemez. Yaşayarak öğreneceksin. Babamın eyer battaniyesi konusunda bana yaptığı gibi. Babam sürü toplayan devlet görevlisiydi. Ben de ona yardım ediyordum. Bir kezinde eyer battaniyesinde bir kırışık bırakmışım. Atın sırtı cılk yara oldu, eyer yarası. Beni hiç azarlamadı babam. Ama ertesi sabah eyeri benim sırtıma vurup yirmi kilo yük yükledi. Güneşin alnında o eyeri taşıdım; atı da geminden çekerek dağı aşırtmak zorunda kaldım. Neredeyse ölüyordum, ama bir daha da battaniyede buruşuk bırakmadım. O gün bu gündür hayvanın sırtına ne zaman battaniye sersem, o eyeri sırtımda hissederim."
Al Midilli için Steinbeck'e kitaptaki atlarla ilgilenen Billy Buck'ın kendisi olabilir deniyor. Steinbeck'in yaptığı işlerden ötürü bu sonuca varılmış. Al Midilli öyküsü için de küçük bir çocuğun bir midilliye olan bağlılığını bir edebiyat eserinde böyle sergilemek üstün başarı yorumu var. Evet bunlara katılmamak elde değil ama Al Midilli öyküsü sanki ilgisiz bir sonla bitiyor. Neyse ki hemen ardından gelen Junius Maltby öyküsü çok çok güzel bir şekilde işlenmiş.
Junius Maltby, insanların çevresindeki herkesi kendilerine benzetmesinin, genellikle kabul gören uygulamaların her zaman doğru olduğuna inanıldığı, bunun dışında yaşam sürenlerin dışlanıp, uyarıldığı hatta bunlara acındığı bir dünyada soyutlanmış bir şekilde mutlu mesut yaşar. Yaşam enerjisini sömüren tek bir hatırlatma ona yetmiştir. İnsanlar ve düşünceleri.
Al MidilliJohn Steinbeck · Bilgi Yayınevi · 19961,417 okunma
Bir general bir savaşı şanssızlık sonucu kaybederse, idam edilirdi. Bizler ise insanları doğum durumu ve rastlantılar yüzünden hemen hemen aynı şekilde cezalandırıyoruz.