“Ben komünistler gibiyim. Sadece senin hayatını kolaylaştırmaya çalışıyorum.”
“Sen sadece benim cümlelerimi daha da anlaşılmaz hale getirmeye çalışıyorsun.”
Bir biyografi yazarının iki kâbusu vardır, diyor. Birincisi, herkesin aynı hikâyeyi anlatması, İkincisi ise herkesin farklı bir hikâye anlatması.
Eğer herkes size aynı hikâyeyi anlatıyorsa, hikâye onu bir efsane yapar, kendi etrafına sıkı bir duvar örer, ama sen bunu bir buz kırıcı ile çatlatıp, kırabilirsin.
Herkesin farklı bir hikâye anlatması ise
daha zordur. O zaman çok yönlü bir kişilik portresine daha yakın olabilirsin ama bu aynı zamanda inanılmaz kafa karıştırıcıdır da.