Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı

Erdoğan Çınar

Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı Sözleri ve Alıntıları

Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı sözleri ve alıntılarını, Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı kitap alıntılarını, Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ali oldum adım oldu bahane Güvercin donunda geldim bu hana Abdal Musa oldum geldim cihana Arif anlar biz nice sırdanız Abdal Musa Velâyetnamesi'nde yer alan Abdal Musa'nın bu nefesinde Abdal Musa, sırrını ‘Ali’ adının altına gizlediğini ve ‘Ali’ adının aslında yalnızca ‘bir bahane' olduğunu anlaşılır ve kesin bir dille ifade etmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere, yine Velâyetname ’de, çok açık bir biçimde nakledilmiştir ki; Abdal Musa, bir ‘Işık İnsanı', bir ‘Işık Mürşidi'dir.
Sayfa 33 - KalkedonKitabı okudu
İznik Konsili’nden on beş yıl sonra toplanan Gangra (Çankırı) Ekümenik Hıristiyan Konsili ve 447 yılında toplanan Sahapivan Ermeni Hıristiyan Konsili kararlarında belirtildiği ve lanetlendiği üzere Hıristiyanlığın Anadolu’yu işgal girişimine ilk karşı koymalar önce Sivas’tan, ardından Pisidya’dan (Antalya’nın kuzeyi) geldi. Hıristiyanlık karşıtı örgütlenmenin Anadolu’daki en eski adresi Sivas ve çevresiydi.
Reklam
“Şu kesindir ki Tyana’lı Apollonius ‘Hayatı çalınan adam’ olmuştur. Nedense onunla ilgili her ne varsa bunlar İsa’ya atfedilmiştir... Bunun nedeni de Konstantin’in ‘Yeni Devlet, Yeni Din’ kurmak amacıyla topladığı 1. Ekümenik İznik Konsili ile, daha sonra imparator olan I. Theodosius’un (381-389) verdiği emirlerle Apollonius adının tarihten sildirilmiş olmasıdır.” (Aytunç Altındal)
Truva kazılarındaki mühür hakkında
“1995 Tübingen Bilim Konferansı’nda Manfred Korfman'ın (kazılarda bulduğu) mührü sunarken dinleyiciler arasında şaşkınlık yaratmıştı. ‘Yazı pek çoğunuzun beklediği gibi lineer yazı değil. Helence değil, burada Luvice yazmak için kullanılan Hitit hiyeroglifleri söz konusu’ diye sürdürdü Manfred Korfmann konferanstaki konuşmasını. Yani Schliemann’dan Blegen’e kadar tüm eski kazıcıların varsaydığı ve ifade ettiği gibi Truva VI Miken-Helen dünyasının bir parçası değildi. 1995 yılında Tübingen Bilim Konferansı’nda, yüzyıllardır sorulan ‘Truvalılar kimlerdi?' sorusu nihayet bir yanıta kavuştu. Yirmi yıla yakın bir zaman süren kazılar sonunda verilen bu bilimsel yanıt ile Homeros’tan o güne kadar sürdürülen bir şanlı direnişi Helenleştirme çabaları da boşa çıkmış oldu. Ünlü Truva Savaşı’nın yaşandığı yıllarda Truva şehrinde Luviler yaşıyorlardı ve kentte Luvi dili konuşuluyordu. Truva kentinde Korfmann’ın kazı ekibi tarafından bulunan mühür, Luvi dilinde ve Luvi ‘kutsal yazısı’ ile yazılmıştı. Üstelik Truva’da bulunan mühür bir çifte mühürdü, bir yüzünde erkeğin adı diğer tarafında karısının adı kazılıydı. Kadın ve erkeğin adlarının aynı mühürün iki yüzüne ayrı ayrı kazınması, kadın erkek arasında mutlak eşitliğin varlığının kanıtıydı.
Baba İshak hakkında
‘Amasya Tarihi’ adlı eserinde Hüseyin Hüsameddin, Baba İshak’ın sözde Müslüman olmuş gibi göründüğünü ancak gerçekte Müslümanlıkla alakası olmadığını ifade ettikten sonra onun Kommagene hanedanına mensup bir soylu olduğunu belirtir. Hüseyin Hüsameddin’e göre Babai başkaldırısının muhteşem siması ve en karizmatik şahsiyeti olan Baba İshak, Müslüman kisvesi altında kendisinin Müslümanlık, Hıristiyanlık karışımı olarak nitelediği karmâ bir doktrini yaymaya çalışıyordu ve asıl amacı kendi inancına uygun Amasya merkezli bir devlet kurmaktı. Baba îshak, Selçuklu ordularını önce Kommagene’nin başkenti Samsat’ta daha sonra da Kommagene’nin dini merkezi Adıyaman-Gerger’de bozguna uğrattı. Baba İshak Selçuklular’a karşı girişilen ve zaferle sonuçlanan Kâhta, Malatya, Elbistan ve Amasya savaşlarında Babai ordusunun başkomutanıydı.
Geri118
275 öğeden 271 ile 275 arasındakiler gösteriliyor.