Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine

Namık Kemal Okumuş

Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine Gönderileri

Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine kitaplarını, Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine sözleri ve alıntılarını, Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine yazarlarını, Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
268 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Algı mi yoksa gerçeğin peşinde misin?
Şirk ve tapınma algısının temelinde bulunan Aşırı sevgi unsuru normal olanı anlamayı iptal eder ve sevgiyi aklın sorgulama alanından çıkararak tutkuya dönüştürür Oysaki sevginin aklın sorgulama alanında bulunup o şekilde Kalbe inmesi gerekmektedir bu çizgide yazar Kur'an Peygamberimi mi yoksa Uydurulan yüceltilen İlaha dönüştüren bir peygamber mi arasında çok güzel analizleri ayet ve hadislerle paylaşıp güzel bir eser oluşturmuş amma velakin çok aşırı tekrarlar okuyucuyu sıkmakta tekrarlar atılsa daha az yer kaplayıp daha verimli olacağını düşünüyorum mutlaka okunması gereken bir eser
Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine
Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak ÜzerineNamık Kemal Okumuş · Araştırma Yayınları · 201610 okunma
Şirk ve tapınma algısının temelinde bulunan Aşırı sevgi unsuru normal olanı anlamı iptal eder ve sevgiyi aklın sorgulama alanından çıkararak tutkuya dönüştürür Oysaki sevginin aklın sorgulama alanında bulunup o şekilde kalbin inmesi gerekmektedir kalbin işlevleri akıl ve iradeden yoksun kalırsa bu sevgi aşka dönüşür ve olan üzerinde aklın kontrolünü kaybeder Belki de bu sebeple asıl olan aşk değil sevgidir Zira biri aklın ve iradenin gözlemi dışında gelişirken diğeri aklın ve iradenin sınırları içerisinde gerçekleşmektedir bu anlamda sevginin zararı olmasa da Aşkın büyük bir zarar hesabı açtığı ortadadır Hatta kontrol edilemeyen sevgi ile Aşkın aynı şey olduğunu bile söyleyebiliriz tutkuya dönüşmüş hiçbir Duygu önerilemez Çünkü o zaman insaniden sadece tutkuları olmaktadır
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
Bir toplumun diğer bir toplumu toptan örnek alması , kimlik krizine neden olur.
Tavsiye Siyer Kitapları
Namık Kemal Okumuş
Namık Kemal Okumuş
'un
Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine
Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine
Kitabında Okunmasını Tavsiye Ettiği Siyerler: Muhammed Hamidullah - İslam Peygamberi İbrahim Sarmış - Hz. Muhammed'i Doğru Anlamak Mustafa İslamoğlu - Üç Muhammed Bayraktar Bayraklı - Kur'an'da Hz. Peygamber Mehmet Azimli - Siyeri Farklı Okumak Celaletttin Vatandaş - Hz. Muhammed'in Hayatı ve İslam Daveti İzzet Derveze - Kur'an'a Göre Hz. Muhammed'in Hayatı R. İhsan Eliaçık - Hanginiz Muhammed Şaban Öz - Farklı Siyeri Okumak Cemile Sena Ongun - Hz. Muhammed'in Felsefesi Hacı Musa Bağcı - Beşer Olarak Hz. Peygamber Mustafa Sağ - Tanrı'nın Dilinden Elçisi Muhammed
Kur'an'da Beşer Peygamber Vurgusu
Kur'an, sıklıkla peygamberlerin yaşantı ve mücadelelerinden bahsetmektedir. Yine Kur'an, peygamberlerin mücadeleleri esnasında yapmış oldukları bazı hatalardan da bahsetmektedir. Kanaatimizce bu yaklaşımın birbirini teyit eden iki ayağı varsa da bize göre en temel ayağı, peygamberlerin de beşer olduğu ve dolayısıyla da hata yapabileceklerine olan vurgunun ön plana alınmış olmasıdır. Binaenaleyh aklı başında olan kişileri ikaz mahiyetinde olan bu çeşit bildirimlerde Yüce Allah'ın doğrudan kontrolünde olan bir peygamberin bile hata yapabiliyor olduğu imajının verilmesi demek, insan peygamber olgusunun yerleştirilmesi amacına yönelik güçlü bir vurgu olarak kabul edilmesini anlamına gelmelidir.
Sayfa 250
Reklam
257 syf.
8/10 puan verdi
Peygamberi Anlamak
Hz. Muhammed'i anlamak üzerine yapılan bir çalışma. Hz. Peygamber'in geleneksel din algısında beşer üstü olarak tavsif edildiğini ve bu durumun Kur'an'ın bahsettiği peygamber olgusuna ters olduğunu vurguluyor yazar. Onun hayatının mucizelere boğularak örneklik vasfının çıkarıldığını, örnek alınması gereken bir peygamber yerine taklit edilmesi
Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak Üzerine
Algı ya da Gerçek: Hz. Peygamber'i Anmak veya Anlamak ÜzerineNamık Kemal Okumuş · Araştırma Yayınları · 201610 okunma
Peygamberin Yöreselliğini Örnek Alma Gudubeti
Bütünüyle yöresel mahiyette olan elbisesi, sarığı, sakalı ve saçı örnek alınması gereken unsurlar haline getirilir. Yine aynı şekilde, bütünüyle kişisel tercihlerinden olan uyuması, kalkması, oturması ve gezmesi de bağlayıcı dindarlığa çevrilerek sunulur. Daha iyi bir dindar kişilik olmak için yapmış olduğu ancak arkadaş, dost ve ümmetine tavsiye etmemiş olduğu ibadetleri Sünnet adı altında bağlayıcı hale getirilir. Fakat onun toplumsal ve kişisel Müslümanlığın doruğunu teşkil edecek olan ahlaki yaptırımları, ne hikmetse sıklıkla kulak ardı edilir. Herkese karşı adil olma, insanlara yumuşak davranma, eşlerini koruyup kollama, onlara karşı nazik olma, kendi işini kendi görme, kimse için ayağa kalkılmasına izin vermeme, kimse için kurban kesilmesine müsaade etmeme, kazandığını bölüşme, herkese eşit muamele etme, kız ve erkek çocukların şahsiyetli yetiştirme, herkese eğitim fırsatı sunma, çarşı pazarı denetleyerek insanları aldatmayı önleme, dindarlığı, sade yalaması vb. gibi daha bir evrensel örneklik bağlamında olan uygulamaları ise, onu takip ettiğini söyleyen kişiler nezdinde sürekli olarak görmezden gelinir olmuştur. Zira bunları yapmak, hem daha zor ve hem de daha maliyetli işlerdendir. Binaenaleyh Peygamberin sarığına önem veren kişilerin onun fakir fukara ile aşını paylaştığını gündeme getirmemeleri, doğaldır ki oturdukları malikanelerin de sorgulanmasına vesile olması endişesi yüzündendir. Takvalı bir Müslümanın telkini başkasına verip salkımı kendisinin yemesi, sorumlu olduğu davet görevi gereği hiçbir durumda uygun bir davranış değildir.
Sayfa 240
Selefe Kutsiyet Atfedilmesi
Dahası, bu amaçla muttasıf olarak Müslüman nesiller için ilk üç asır, diğerleri için ise kutsal kişiliklerin yaşadıkları devirler ve de kişilerin, kendi normalliği dışına çıkarılarak belli bir kutsiyet atfedildiği vakasıyla karşı karşıya bulunmaktayız. Beşerin türlü denaetlerinden birisi olan bu eğilim sayesinde dindarlık denilen olgu, tarihin arkaik değerlendirmelerine mahkum edilmekte ve yaşanılan gerçeklik üzerinden güncelleme şansını yitirmektedir.
Sayfa 185
Daha nereye kadar, kişisel ve toplumsal sorumluluğun tek şartı olan aklımızı başkasına kiraya verip de kaliteli mümin olduğumuzu söylemeye devam edeceğiz! Bu tür absürt ve saçma kutsallıkların sorgulanmasının zaman gelmedi mi?
Sayfa 177
Reklam
Mezarlar
Cesedin çürümesi için konulan yerler, cesedin çürümediği mekanlara çevrilerek, büyük bir tazim alanına dönüştürülmüştür.
Sayfa 132
Peygamberin Yaptığı Her Şey Sünnet Değildir
Bugün Peygamberin yaptığı her şeyi ayırtetmeden Müslümanların geneli için öneren zihniyet, dinsel hayatı çekilmez hale getirerek geçmişte olanları hayat dışı bir örneklik olarak sunmaktadır.
Sayfa 119
Buna göre peygamberler, kendilerine gelen vahyi öncelikle kendileri yaşar ve akabinde başkanlarına örnek alınabilecek bir aparata dönüştürürler ki muhatabı olan kişiler, "biz, bunu örnek alınabilecek bir şey bulmadık, bu sebeple de yaşantımıza geçiremedik, bu ilkeler yaşanabilir değildir" demesinler.
Sayfa 119
İslam'ın bazen sadece ilke üzerinden değil de ilkelerin yaşanmış halini ifade eden örneklikler üzerinden anlatılması, evvelemirde sunulan şeylerin dünya ölçeğinde yaşanabilir oluşu itibariyledir.
Sayfa 98
Peygamberi Çağa Nasıl Aktarmalı?
Buna mukabil, peygamberlerin vahyin ilk taşıyıcıları ve uygulayıcıları olarak, sonraki süreçlerde de ifa edilebilecek olan tebliğ faaliyetlerinde dikkate alınması gereken örneklik vasıfları da bulunmaktadır. Ancak birebir adı geçen elçilerin kendi dönemlerine ait olumlu bir tercih olan bu örneklik önerileri, ilk örneklik babında kabul edilmeli, her zaman ve her yerde aynen uygulaması yapılacak olan tek örneklik babında görülmemelidir. Diğer bir anlatımla, tebliğ süreci dahil olmak üzere, peygamberlerin seçkin davranışlarını yaşanılan çağa taşırken birebir değil, ilke ve yaklaşım birliği üzerinden taşımak durumu hasıl olmalıdır.
Sayfa 93
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.