Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2

M. Ertuğrul Düzdağ

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
(Evlilik gecesi hanımefendiye verilmesi tavsiye edilen sohbet.) İhsan Efendi böyle deyince, Eyüp Носа: "Bilmem ki, hay kardeşim, ne deseydim?" diye sordu."Ne mi deseydin? Şunu demen lâzımdı: "Hanım, bu evlilik müessesesi, Allah'ın ve Resulullah'ın emriyle, izniyle kurulmuştur. Kur'an ve sünnette gösterildiği üzere devam edecektir. İkimiz de erkek ve kadın olarak, üzerimize düşen vazifeleri yerine getireceğiz. "Ben seni nikâhım altına aldım, zevceliğe kabul ettim. Bununla, Allah'a ve Resulullah'a bir söz verdim. Artık senin dünyevî ve uhrevî mesuliyetin benim üzerimdedir. Sana bakmak, seni korumak, sana muhabbet ve şefkatle davranmak benim üzerime vaciptir. "Sen de beni zevcliğe kabul edip, nikâhım altına girmekle, maruf olan, âdet olan şekilde bana hizmet etmeye, bana kadınlık etmeye ve meşru olan emirlerime itaat etmeye söz vermiş oldun. "İkimiz de büyük bir yükün altına girdik. İnşaallah evliliğimizi, sıhhat ve saadetle devam ettirir, mesudane birlikte yaşarız."
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
"Allah kimseyi imansızlığa düşürmesin. İşin başı, kökü, esası, ruhu ilan iman elden gitti mi; insanın aklı mantığı da gider. Her türlü bâtıl fikir onu böyle istilâ eder."
"Evet gecelerimiz çok karardı oğlum. Fakat unutmayalım ki, çok kararan gecelerin gündüzleri yakın olur."
Sayfa 192Kitabı okudu
İNANDIĞI GİBİ YAŞAYAN, MÜCAHİD İNSAN...
Mustafa Sabri Efendi'nin gönlümde silinmez izler bırakan taraflarından birisi de samimî, mert, sözünden, fikrinden, kanaatinden dönmeyen bir insan olmasıydı. Kendisinin yakınında bulunduğum altı sene zarfında buna şahid oldum. Mustafa Sabri efendi, inandığı gibi yaşayan bir insandı. Hak bildiği dâvasına, her şeyini fedâ etmeye hazırdı ve bunu defalarca yapmıştı. Bu hâlini altı sene müşahede ettim; gözümle gördüm. Allah ve Resûlü'nün emirleri uğrunda her şeyi göze almış, samimî, civanmerd, cömert, sadık bir insandı. Hasımlarıyla yaptığı münakaşaları, müdafaaları da böyleydi; sadece doğruyu, dosdoğru olarak söylerdi. M. Âkif'in: "Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek!" dediği gibiydi.
Sayfa 105 - 106 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, İnandığı Gibi yaşayan İnsan, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Dininin ilk emri "Oku" olan bir millet, nasıl câhil kalır, kalabilir?"
Reklam
Ebu Eyyub el-Ensarî hazretlerinin, Peygamber Efendimize arz ettiği bir şikâyeti var: "Yâ Resûlallah, namazlarımda huzur bulamıyorum. Namaz mü'minin miracıdır.' buyuruyorsunuz. Namazlarım maalesef miraç olmuyor. Ne tavsiye buyurursunuz?" Peygamber-i Zîşan, şu cevabı veriyor: "Yâ Eba Eyyub! Sallî salâtel-müveddiîn. Dünyaya veda eden kimselerin namazı gibi kıl..." Hayatının son namazını kılan insan ki, ondan sonra artık, Allah'ın huzuruna varacak. Ona, "gel bakalım!" denilecek. Defter-i a'mâli eline verilecek. Sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin, Ebu Eyyub'a olan bu tavsiyeleri, orada hatırıma geldi. Öğlen ve ikindi namazlarını, orada, o düşüncelerle, hislerle kıldım... Ah, bütün namazlarımı hep öyle kılabilseydim! (Mustafa Sabri Efendi anlatıyor.)
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.