Yoksulluk mahremiyetin düşmanıydı. Hayatlarında 'ev hali' diyebilecekleri 'özel' bir şey bırakmıyordu insanlara. Kim karısını dövüyor, hangi evde ne pişiyor herkes, her şeyi biliyordu.
Demet Altınyeleklioğlu’nun klasik kitaplarının aksine Cumhuriyet dönemine ait bir kitabıdır bu. Ayakkabısından şampanyalar içilen bir kadının yükselişini ve hızlı düşüşünü içiniz sızlayarak okuyacaksınız.
Yazarın kalemini tanıyamadım doğrusu... Çok sıradan bir anlatıma sahipti. Kıskançlık, arzular ve şehvet olması gerektiğinden çok daha fazla işlenmişti. Büyük bir hevesle alıp, okumaya başladığım zamanda ise, hayal kırıklığına uğradığım kitaplar arasında ne yazık ki. Gerçek bir okuyucuya, aşk romanları sevmeyenlere asla tavsiye etmiyorum. Okumayı düşünenler; bu yoğun bir aşk romanıdır, kitaba başladığınızda sıkılabilirsiniz. Bu türün kitapta aşırıya kaçılarak işlenmesi beni sıkmıştı.