Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

Allah Aşkına

Ahmet Turgut

En Yeni Allah Aşkına Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Allah Aşkına sözleri ve alıntılarını, en yeni Allah Aşkına kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eskiler "Tenkit" derdi, artık "Eleştiri diyoruz. Bir şeyleri sorgulamak ve onun hakikat ile ne denli örtüştüğünü görmek istiyoruz. Gayet doğal bir ihtiyaçtır bu. Oysa toplumsal sevgi ve güven yara aldıkça herhangi bir eleştiride ilk olarak niyet sorgulanıyor. Neyi eleştirdiğinizden ziyade niye eleştirdiğiniz hakkında yorumlar yapılıyor. Ve nihayetinde asıl öğrenilmek istenen kısma geçiliyor. "Sahi, bu adam kimden taraf? Bizden mi, onlar dan mı?.." Kıstaslar ilke ve değer yerine kadro ve kimlik üzerinden belirdikçe eleştirmenin adı gaflet, dalâlet ve hatta hiyanet oluyor. Bu durum sadece siyasette değil iş hayatında, okulda ve adım adım yaşama dair her sahada karşımıza çıkmakta... İyiyi, güzeli, doğruyu aramanın yollarından biri olan eleştiri kültürü tedavülden kalktıkça boşalan kısım övgüler ve pohpohlamalar ile doluyor. Herhangi bir işte birilerini sonuna kadar desteklemenin kardeşlik olduğu vehmi yaygınlaşıyor. Halbuki; "Seven över, sevmeyen eleştirir!.." bakışı üç-beş yaşındaki bir aklın ürünü değil midir? Ya da kendine güvensiz, temeli zayıf yetişkinlerin....
“Hızır misali İlm-i Ledün’den nasiptar olduğunu söyleyenler bu şekilde kendilerinin menfaatine veya düşmanlarının aleyhine işler yapıyorlarsa onlar Hızır değil bilhakis hınzırdır, sahtekardır.
Reklam
“Kerbela’da bütün peygamber evladı yok ediliyordu. Kevser evladı bitirilecekti. Allah bize Zeynel Abidin Hazretlerini bağışladı. Bunca acıdan sonra onun kurtuluşunun şükrüdür bu lezzet. Allah bize rahmet etti de Evlad-ı Resûl’ün izini kaybettirmedi. Aşureyi buna hürmeten yiyoruz.”
“Derdin kendindedir bilmiyorsun. Derman da yine sende, görmüyorsun. İçine koca bir alem yerleştirilmiş. Oysa kendini hala küçük zannediyorsun…”
Bilgi onun eksikliği dert edilmezse kişiye açılmaz.
Sayfa 205Kitabı okudu
Tebliğe "Adan kazanmak" olarak bakanların asıl derdi rağbet görmektir. Bu yüzden topluma onların talep ettikleri şeyleri verirler. Oysa Muhammedî Risalete Vâris olan âlimler, inananları Hakk'a çağırırlar ve topluma onların muhtaç oldukları şeyleri sunarlar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
İbn-i Arabi Hazretleri, Füsusu'l-Hikem adlı şaheserinde "Sefer" kelimesinin etimolojik kökenini irdeler ve der ki: "Sefer, üzeri örtülü bir şeyin zamanla açılması demektir. Yolculuk esnasında insanların asıl özellikleri ortaya çıktığı için yol almaya da 'Sefer' denilmiştir."
Sayfa 181Kitabı okudu
Teşbih dili genel olarak Rabbi tanımak ve kendisini O'na yakın hissetmek arzusundaki insan aklının ihtiyacıdır. Tenzih dili ise ulûhiyeti, O'nun kudretini, yüceliğini, aşkınlığını anlayabilmek içindir. Fark edileceği üzere ilki cemâle, muştuya ve sevgiye bakar; ikincisiyse celâle, ikaza ve saygıya...
Sayfa 176Kitabı okudu
Cennetin varlığına iman etmek ile cennetperestlik arasındaki farkı idrak edemeyenler yeryüzünü başkalarına cehennem kılma pahasına cenneti isterler. Marx'ın insanlığın en erken evresi olan komün topluma dönme hayali bile asıl itibariyle cennetten çıkarılmış olan insanın huzuru mazide aramasının sonucudur.
Sayfa 170Kitabı okudu
Göçer kültür yazı yerine sözü, okumak yerine sohbet etmeyi baş tacı kıldığı için hukuktan ziyade töreye önem verir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Zamanımızda en büyük keramet Muhammedî Ahlâk üzere yaşamaktır. Olağan içi olan mesajlara duyarsızlaşanlar rüyalar, kerametler, vs. yoluyla olağan üstü mesajlar beklerler. Oysa Kurân'da nasıl helak edildikleri anlatılan tüm kavimlerde tam da bu hastalık vardır.
Sayfa 126Kitabı okudu
Hz. Mevlânâ'nın buyurduğu gibi, Allah'a secdesi olmayan adam halısını yedi kat semada da dolaştırsa, siz de bunu görseniz itibar etmeyiniz.
Sayfa 126Kitabı okudu
Zira toplumsal sahanın kanaat önderi/kılavuzu/rehberi olan kişiler adaleti ve zâhiri takip etmek zorundadırlar. Sebepleri görüp ona göre tedbir alırlar. Aynı şekilde olaylara adalet yerine rahmetten, zâhir yerine bâtından bakan ve sonuçlar üzerinden sebeplere müdahalede bulunabilen Hz. Hızır'ın ne ümmeti vardır, ne de önderlik yaptığı bir topluluk...
Sayfa 116Kitabı okudu
Bir şeyi sıklıkla işitince onun hakikat olduğunu sanıyoruz. Hele bir de bu iddialar duygusal olarak bizleri tatmin ediyorsa o çokça işittiklerimizden şüphelenme hakkımızı hepten by-pass ediyoruz.
Sayfa 103Kitabı okudu
Sadece öfkede buluşup umutta dağılan insanlar neyi istemediklerini bilirler ama neyi arzuladıklarından emin değillerdir. Tarih ve güncel şahit! Böylesi hareketler sade kan ve gözyaşı vaat ederler.
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.