Tekrar kazanılması mümkün olan para için böyle düşünürüz de; aynı titizliği, ömrümüzü harcarken neden düşünmüyoruz? Harcamakla bitmeyecek kadar (yahut ölümsüz bir) ömre mi sahibiz? Böyle olmadığını biliyoruz. Öyleyse en değerli şeyler için harcamak gerekmez mi şu kısacık ömrü?
Eğer viraneye çevrilen dünyamızda, baykuşların susup bülbülerin şakımasını istiyorsak; yer yüzünü bir gül bahçesine haline getirmekten başka çaremiz yoktur ...
Çok kritik bir çağın mirasçılarıyız. İnsanlık, ya bizimle insanca yaşayacağı bir hayata kavuşacak, ya da bir birinin kanlarını dökerek, sömürerek; vahşi sürüler halinde yaşamaya devam edecek...