Allah Erinin Yolu

Adil Akkoyunlu

Allah Erinin Yolu Sözleri ve Alıntıları

Allah Erinin Yolu sözleri ve alıntılarını, Allah Erinin Yolu kitap alıntılarını, Allah Erinin Yolu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Davranışlarımızı sözümüze; sözümüzü özümüze; özümüzü dinimize uydurmadıkça; gerçek Müslüman olamayız.
Sayfa 71
Bir gün; “Emanet kaybedilince kıyameti bekleyin.” buyurdu Önderimiz (a.s.) “Emanet nasıl kaybolur?” diye sordular. “İşler ehil olmayanlara teslim edilince.” diye cevap verdi.” Zamanlar, mekânlar emanet… Ömür emanet insana. Sağlık emanet. Gençlik emanet. Bütün varlık emanet… Emanetlerle sınanıyoruz. Emanetlerine vefasıyla ve sadakatiyle kişilik kazanır insan. Emanetler, kimliğimizdir bizim. Emanetlerini yitiren, kimliğini, kişiliğini yitirir. Kendisini yitirir. Sorulacak insan, emanetlerinden. Sorulacak Allah’ın verdiği bütün nimetlerden. Çünkü her şeyin asıl sahibi Allah’tır. “Lehu mâ fi’s semâvâti vel ard.” (Yerde ve göklerde ne varsa Allah’ındır.) Bize ait sandığımız her şeyin emanetçisiyiz. Emanetlerimiz, yarın tanıklık edecek lehimizde veya aleyhimizde. Ve Allah’ın dini emanet bize. Kitabı, Elçisi emanet… “Et müminler Allah’a, Peygamber’e ihanet etmeyiniz. Yoksa emanetlerinize bile bile ihanet etmiş olursunuz.” Enfal: 8/27
Sayfa 171
Reklam
Önderimiz (a.s) şöyle buyuruyor: “Allah Teâlâ, şu Kur’an’ı hayatlarına uygulayan toplumları yükseltir ve O’nu uygulamayanları da alçaltır.” “Kurtuluş yolu; Allah’ın Kitabıdır. Onda sizin için öncekilerin hayatı, sizden sonrakilerin haberi ve aranızdaki meselelerin hükmü ve çözümü var. O, Allah’ın sağlam ipidir.” Rabbimiz, suçlu duruma düşmekten korumak istiyor kullarını. Bu sebeple şok tesiri yapacak hükmünü bir kamçı gibi ruhlara indiriveriyor: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” Hud: 11/112 Doğru olacaksın. Nedir doğruluğun ölçüsü? “emrolunduğun gibi…” Allah, neyi, nasıl emretmişse… İşte Allah’ın kullarının, dünyada ve ahirette üzüntü çekmemesi; güven içinde, huzurlu bir şekilde yaşaması buna bağlı.
Sayfa 80
Hiç merak ediyor musunuz; “Allah’ın yanında benim değerim nedir?“ diye… “Allah (c.c.) beni ne derece seviyor? Cehenneme mi yoksa cennete mi layık görüyor? Kısaca; Allah’ın huzurunda benim için ne var? Ceza mı, mükâfat mı? Bu ve benzeri soruların cevabını Efendimiz (s.a.v.) bir hadisleriyle şöyle açıklıyor: “Bir kimse, Allah (c.c.)’ın yanında kendisi için ne olduğunu anlamak isterse; kendisinde Allah için ne var ona baksın.” buyuruyor.
Sayfa 63
Biline ki; şu iki şey olmadıkça söz etkili olamaz. Birincisi: Konuşan, yalnız Allah’ı memnun etmek için inandığını ve yaşadığını söyleye… İkincisi: Dinleyen de, başka niyetlerle değil, öğrenmek niyetiyle dinleye… İşte böyle olunca -Allah’ın izniyle- hem söz etkili olur, hem de bu konuşma ve dinlemede sevap umulur. Müslüman, İslâm’ı öğrenip de o bilgisini, mal, makam, şöhret, kavmiyetçilik veya başkalarını memnun etmek için kullanmaz. Geçici dünya menfaati için Allah’ın ayetlerini satmaz. Öğrendikleriyle hem kendisini diriltir ve hem de insanları diriltmeye gayret eder. O zaman öğrendiği bilginin hayrını görmüş olur.
Sayfa 61
İslam’ı Yaşamak
Araştırmak, öğrenmek, bilmek önemlidir elbet. Ama öğrendiğini hayata aktarmak, yani bildiğini yaşamak daha da önemlidir. Allah (c.c.), bildiklerini yaşamayanları kınıyor. Onları, kitap yüklü eşeklere benzetiyor. Onların hali; trafik kurallarını bilip de, uygulamayan şoföre benzer. Allah yolunun eri, yaşamak için öğrenir. Yaşanmayan bilginin; kullanılmayan eşya, giyinilmeyen elbise, yenmeyen yemek gibi olduğunu bilir. Bilinen, yaşanacaktır. Yaşanmayan, yaşatılamaz. Bir kimsenin, yaşamadığı bilginin, başkaları tarafından yaşanmasını istemesi ahlaki değildir. Rabbimiz de azarlıyor onları: “Siz, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Kitap da okuyorsunuz. Aklınızı kullanmıyor musunuz?” Bakara: 2/44
Sayfa 55
Reklam
82 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.