Allah'a Çok İbadet Etmenin Güzelliği
Abdülhay El-LekneviAllah'a Çok İbadet Etmenin Güzelliği Gönderileri
Allah'a Çok İbadet Etmenin Güzelliği kitaplarını, Allah'a Çok İbadet Etmenin Güzelliği sözleri ve alıntılarını, Allah'a Çok İbadet Etmenin Güzelliği yazarlarını, Allah'a Çok İbadet Etmenin Güzelliği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ashabım yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız doğruyu bulursunuz
Müslim, Abdullah b. Amr'dan şöyle rivayet etmiştir: Ben bütün günlerimi oruçlu geçiriyordum ve her gece Kur'ân'ı hatmediyordum. Durum Rasûlullah'e anlatılınca birini göndererek beni çağırttı. Ben gelince, "senin her gün oruç tuttuğun, her gece Kur'ân'ı hatmettiğin haber verildi, öyle mi?" diye sordu. Ben, "evet yâ Rasûlallah! Ancak ben bununla hayırdan başka bir şey istemedim" dedim. Bunun üzerine, "her aydan üç gün oruç tutmak sana yeter" buyurdu. Ben de, "yâ Rasûlallah! Bundan daha fazlasına gücüm yeter" deyince, o, "hanımının senin üzerin de hakkı vardır, misafirlerinin senin üzerinde hakkı vardır, bedeninin senin üzerinde hakkı vardır. Nebiyyullah Davud aleyhi's-selâm'ın tuttuğu orucu tut. O, insanların en âbidi idi" buyurdu. Ben de, "Davud aleyhi's-selâm'ın orucu nasıldı?" diye sorunca, o, "bir gün oruç tutar bir gün tutmazdı" buyurdu ve "Kur'ân'ı da ayda bir kere hatmet" dedi. Ben, "yâ Rasûlallah! Bundan daha fazlasına güç yetirebilirim" deyince, o, "her yirmi günde bir hatmet" buyurdu. Ben, "yâ Rasûlallah! Bundan daha fazlasına güç yetirebilirim" deyince, o, "her on günde bir hatmet" buyurdu. Ben, "ya Rasulallah! Bundan daha fazlasına güç yetirebilirim"
deyince, o, "o zaman yedi günde bir hatim yap ve bundan fazlasını yapma. Muhakkak ki hanımının senin üzerin de hakkı vardır, misafirlerinin senin üzerinden hakka vardır, bedeninin senin üzerinde hakkı vardır" buyurdu.
Sayfa 106Kitabı okudu
Zamanımız âlimlerinin iki gruba/fırkaya ayrılarak yaptıkları şey ne kötüdür:
Onlardan bir grup, sünneti, ilk üç nesil zamanında mevcut olan şeylerle sınırlandırıp, bundan sonra ortaya çıkan her şeyi, onun şeriatın asıllarına dâhil olup olmadığına bakmaksızın bid'at olarak nitelemişlerdir. Hatta bunlardan bazıları, sünneti, sadece nebevî asırda mevcut olan şeylere hasretmişler ve sahabenin ortaya koymuş oldukları şeylerin dalâlet olan bid'at sayılmasına cevaz vermişlerdir.
Diğer grup ise, babalarından ve atalarından nakledilen şeylere ve şeyhlerinin yapmış oldukları şeylere itimat edip, hakkında şeriatın asıllarından bir asıl bulunmasa da onlara olan güvenlerinden dolayı birçok şeyi bid'at-ı hasene içine sokmuşlardır. Birinci fırka, cevap olarak "her bid'at dalâlettir" hadisini ortaya sürdüklerinde, ikinci firka hemen hadisin tahsisine sarılmıştır.
Bu tartışma ve çekişmeleri Allah’a şikayet ediyorum! Bunlar zannediyorlar ki, bu yaptıkları şey faydalıdır. Hayır, Allah'a yemin olsun ki, bu zarar veriyor. Eğer sözü uzat maktan korkmasaydım, hasene olmayan şeyi bid'at-ı ha sene kılan ve seyyie olmayan şeyi de bid'at-ı seyyie kılan bu iki firkanın da hatalarını, ifrat ve tefritten kaçınarak ve ikisi arasında orta yolu tutarak açıklardım.
Sayfa 54Kitabı okudu
şeriate uygun olmadıkça alimlerin ve abidlerin fiilleri hüccet değildir.
Sayfa 53Kitabı okudu
Sonunun ne olacağını bilen Resulullah(sav) bile ayakları şişinceye kadar namaz kılmışsa, sonunun ne olduğunu bilmeyen; üstelik ateşe atılıp atılmayacağından emin olmayan bir kimsenin nasıl davranması gerekir?
Allah Teala, insan nefsini kendisine ibadete şevk duyacak, bundan zevk alacak halde ve bir an bile ibadetten geri durmayan/usanmayan meleklerin nefsine benzer şekilde yaratmıştır. Kim ne olursa olsun, nefsinde bir şeyin lezzetini duyarsa, onun çokluğundan dolayı asla usanıp bıkmaz. Ama bir şeyden zevk almıyorsa onun çokluğundan usanır.
Eser iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde sahabe, tabiin ve tebe-i tabiinden örnekler verilerek bi’dat kavramına açıklık getirilmektedir. Bi’dat nedir ve yapılan her yenilik bi’dat mıdır? soruları ayrıntılı halde örneklerle kaynaklarla ve delillerle açıklanmıştır..”Dipnotları mutlaka okumanızı tavsiye ederim.”
İkinci bölümde ise çok ibadet etmeleriyle tanınmış mübarek isimlere yer verilmiş, yaptıkları ibadetlerin bir kısmı anlatılmıştır. Eserin sonunda da çok ibadet etmenin şartları izah edilmiştir.
Eser oldukça faydalı oldu benim için. Sizlere de istifadeli olmasını dilerim.. 
Allah'a Çok İbadet Etmenin Güzelliği 
Abdülhay El-Leknevi
Mutaassip batıl görüş sahipleri mezmûm/yerilmiş bid' atin, sahâbe ve tabiîn dönemlerinde olmayan ve hiçbir şer'î delilin delâlet etmediği dinde sonradan ortaya çıkan şey olduğunu bilmezler. Sahâbe döneminde olmayan her bir şeyi, çirkin olduğuna dair hiçbir delil olmasa da yerilmiş bid'at olarak gören cahiller, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in “sonradan ortaya çıkan işlerden sakının” hadisine sarılırlar. Oysa bununla muradın dinden olmayan bir şeyi dinden saymak olduğunu bilmezler.3
İmam Birgivî, et-Tarikatü'lMuhammediyye'sinde şöyle demiştir: “İbadet cinsinden olan bütün konularda hakkında bid'at-i hasene denilen şeyleri iyice araştırırsan, onunla ilgili işareten veya delâleten şâri'nin izni olduğunu görürsün.
Zamanımız âlimlerinin iki gruba/fırkaya ayrılarak yaptıkları şey ne kötüdür:
Onlardan bir grup, sünneti, ilk üç nesil zamanında mevcut olan şeylerle sınırlandırıp, bundan sonra ortaya çıkan her şeyi, onun şeriatın asıllarına dâhil olup olmadığına bakmaksızın bid'at olarak nitelemişlerdir. Hatta bunlardan bazıları, sünneti, sadece nebevî asırda mevcut olan şeylere hasretmişler ve sahabenin ortaya koymuş oldukları şeylerin dalâlet olan bid'at sayılmasına cevaz vermişlerdir.
Diğer grup ise, babalarından ve atalarından nakledilen şeylere ve şeyhlerinin yapmış oldukları şeylere itimat edip, hakkında şeriatın asıllarından bir asıl bulunmasa da onlara olan güvenlerinden dolayı birçok şeyi bid'at-1 hasene içine sokmuşlardır. Birinci fırka, cevap olarak “her bid'at dalâlettir” hadisini ortaya sürdüklerinde, ikinci fırka hemen hadisin tahsisine sarılmıştır.
Fakat sözün en hayırlısı kısa olan ve maksada delâlet edendir.