Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 2

Şair’ül İslam Yunus Kokan

Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 2 Gönderileri

Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 2 kitaplarını, Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 2 sözleri ve alıntılarını, Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 2 yazarlarını, Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şu meydan-ı imtihanda gözler Allah'ı görmüyor, göremiyor diye insan O'nu gözlerden, gönüllerden, özlerden ve dileklerden hâşâ bihaber sanıp da sırat-ı müstakimden ayrılmamalı, eğri yollara sapmamalıdır.
Basîr Allah'ı (c.c) dürbünlerle, teleskoplarla aramak ahmaklıktır. Zira tüm kâinat ve umum mahlûkat O’nun varlığına ve birliğine şehadet ettikleri gibi kendilerinde tecelli eden sanat ve hikmet dilleriyle dahi O’nun her şeyi kusursuz ve noksansız bir şekilde gördüğüne işaret ve delalet ederler.
Sayfa 58 - Kutlu YayıneviKitabı okudu
Reklam
Gözü lütfeden O olduğu gibi her lütuf da O’nundur. Her şeyi gören ve bilen dosdoğru haberi veren şüphesiz ancak O’dur.
Akıl ve şuur O’nu idrak ve gözler ihata edemezken, Basîr ve Alîm Allah (c.c) hem şuurları hem gözleri idrak ve ihata eder.
Basîr Allah (c.c) böylesine hayret verici görme sıfatını bize lütfetmiştir. İnsan aklının algılayamadığı ve mahiyetini kavrayamadığı bu görme hakikatinin şüphesiz gerçek mahiyetini idrak ve ihata eden ancak bize bu sıfatı lütfeden Allah Azze ve Celle'dir.
Bir canlının kendi haricindeki âlemleri görebilmesi ve anlayabilmesi öyle hayret verici ve şaşırtıcı bir iş hem öyle müşerref kılıcı bir durumdur ki akıl bunu tam manasıyla anlayamaz ve insan bunun mahiyetini izah etmekte âcizdir.
Reklam
Allah’ın (c.c) sübûtî sıfatlarından olan görmenin hâşâ zıddı Basîr Allah (c.c) hakkında asla düşünülemez. Şüphesiz ki bu sıfat ezelî ve ebedî olup, mahlûkatın sıfatları gibi sonradan meydana gelmiş değildir. İsimlendirmede bir benzerlik olsa da görme sıfatı hiçbir şekilde yaratılanların sıfatlarına benzemez. Zira Allah’ın (c.c) görmesi sonsuz, mutlak, ezelî ve ebedîdir, kemal ve yetkinlik ifade eder. Mahlûkatın görmesi ise sonradan yaratılmış, sonlu, kayıtlı, sınırlı, eksik ve noksandır.
Varlığın “Var Eden”in varlığına delil olduğu gibi, elbette görmen gördürenin gördüğüne delildir.
Gözler kendini göremezken onları ve gördüklerini gören hem o gözleri bir lütuf olarak veren, gördüren ve gösteren elbette Allah'tır.
Gözler O'nu göremez; hâlbuki O, gözleri görür. O, en gizli şeyleri bilendir, her şeyden haberdar olandır.
520 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.