Eliot'a göre, edebî eserde kasıtlı bir biçimde din propagandası yapılmamalı, fakat kendisini doğuran kültürün din şuuru yansıtılmalı, yani çözülmüş kültürlerde olduğu gibi dinî şuurdan kopulmamalıdır. Batıda dinin yerini sanatın alması şeklinde beliren eğilimi, dinin çağdaş şuurdan kopmasına bağlayan yazar, dimağı sağlıklı bir toplumda, din ve sanat arasında tabii bir ilişkinin bulunması gerektiğine inanmaktadır.