Kitaptan yana bir (belki de herşeyi etkileyen) sorun dışında; çok çok iyi.
O sorun da; -Tüm Dünya’yı İngiltere ve Amerika olarak almayı sorun etmiyorsanız.
Doğu dünyasında hiç profesyonel yok. Tüm profesyoneller Batı’da ve diğerleri orada değilse; profesyonel de değiller.
Bu güzel metinlerin, fakir bakış açısında, sözcüklerle zenginliğe ulaşmanın keyfini süren bir yazarımız var diyelim. Ve küçük dünyasından da hayli şikayetçi.
Kitabım başında çarpıcı tespitlerden, ortasına yani akademi kısmına geldiğinizde eser yok.
Onun harici: amatörler hakkında güzel fikirler bulabileceğiniz bir yan kaynak -belki- olabilir. Fakat; yarısı yok diye düşünün.
“Artık hastalanamıyorum bile,” diyor. “Bu gülünç gelecek ama şirket grip aşısı temin ettiğinde, kendimi bunu reddeden saçma bir pozisyonda buldum. Nedense kendimce gribe direnme fırsatım olsun istiyordum.”
Dostoyevski dışlanmışların, mevcut düzene ve hırslara kolayca uyum sağlamayanların kendine özgü davranışlarına olumlar. Yaşama biçilen yolu ikiye ayırır: kariyer yoluna karşı yaşam yolculuğu.
Uzmanlar, kendi örgütlenmelerinin akıl dışı akılcılığı ve genellikle nedeni anlaşılamayan hünerleri ile donanmış, istediklerini gerek baştan çıkarma gerek zorla alan, hem yeni bir kilise hem de yeni bir mafya türüdür artık.
Amatörler farklı farklı duyarlıkları olan, uzmanlık aldatmacasına yenik düşmek istemeyen, kendilerini en yüksek fiyat verene satma gereği duymayan kişilerdir.
İçinde bulunduğumuz teknisyenlik çağında, adlaştırılmış bir sıfat olan “profesyonel” sözcüğü bol keseden kullanılıyor; sanki bu sözcük, bir şeylere güvence olabilirmiş gibi.
-Guy Debord