Tocqueville’i Amerika’da Demokrasi’yi yazmaya iten başlıca sorunun şu olduğunu düşünüyorum: Amerika’da demokratik toplum neden liberaldir?
Bu eserinde yazar, çağdaşlarının aksine çağdaş ve demokratik toplumun özüne bağlı bazı nitelikleri belirler, bu ortaklıklardan yola çıkarak olası siyasi rejimleri ekler. Tocqueville demokratik toplumların liberal olabileceği gibi despotik olabileceğini de söyler. Karşılaştırmalı analiz yaparak olguları ve olayları daha net anlayabilmemizi sağlar.
O, Amerika’da gördüğü demokrasiye hayran kalmıştır. Ama bunun belli tarihsel koşullar içinde oluştuğunu, başka bir ülkede tarihsel şartlarına bağlı olarak başka türlü oluşacağını ifade eder. Bu durum Amerika’ya özgüdür.
Tocqueville, yolculuğa başlarken “Amerika’nın nasıl bir özgünlüğü var ki; Fransa’da olmayan şeyler, orada olabilmektedir?” diyordu . Döndüğünde ise Avrupa’da demokrasi üzerine ciddi bir tartışma vardı ve eski düzen yanlıları devamlı demokrasinin yol açtığı fenalıklar üzerinde duruyorlardı. Tocqueville “demokrasinin fenalıklarını sezebiliyoruz da, neden faydalarını fark edemiyoruz” derken aslında içten içe Avrupa’nın kendi içerisinde yaşadığı bu problemi sorgulamaktaydı. Ancak Avrupa’daki bu sorunu çözmek kolay sayılmazdı çünkü Amerika’nın birkaç farklılığı demokrasinin Amerika’da daha rahat uygulanmasını sağlamıştır. Nitekim Tocqueville Amerika’ya vardığında buranın üç özel koşulu nedeniyle farklı olduğunu iddia etmiştir. Bunları şu şekilde sıralamaktadır: Amerikan toplumunun içerisinde bulunduğu özel ve rastlantısal durum, yasalar, alışkanlıklar ve gelenekler.