Amerika, NATO ve Türkiye
Türkkaya AtaövSözler ve Alıntılar
Truman Doktrini
Amerikan ve dünya tarihinde “ Truman Doktrini” diye bilinen bir olay vardır. Komşumuz Yunanistan ile Türkiye’yi vesile edinerek ilân edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Amerika’nın yarattığı söylenceler zincirinin ilk önemli halkasıdır. Türkiye’yi de içine aldığından bizim için bir kat daha önemlidir. Aslında, Truman Doktrini Amerikan yayılmasının yeni ve daha genel bir aracı olmaktan öteye bir şey değildir.
Sayfa 99 - İleri Yayınları, 2006Kitabı okudu
Mao da emperyalizme (ya da ABD’ye) “ kağıttan kaplan ” demişti.
Mao da emperyalizme (ya da ABD’ye) “ kağıttan kaplan ” demişti.
Daha çarpıcı bir örnek: Günümüzde ufak ve kıtlık yaşayan Kuzey
Kore’de ABD’ye “ dur!” bile diyecek bir nükleer silâh yığınağı var.
Sayfa 281 - İleri Yayınları, 2006Kitabı okudu
Ulusal Kurtuluş Savaşımız anti-emperyalist nitelikte bir savaştı
Ulusal Kurtuluş Savaşımız Türk tarihindeki bütün öteki savaşlarımızdan farklı olarak, bir bağımsızlık savaşıydı. Yüzyıla yakın bir süreden beri sömürdükleri Türklerin anayurdu yeryüzünden silmek isteyen gelişmiş kapitalist ülkelere ve onların bir aracı olan Yunanistan’a karşı verdiğimiz anti-emperyalist nitelikte bir savaştı.
Sayfa 168 - İleri Yayınları, 2006Kitabı okudu
Bu Türkiye’yi istilâ demektir
Amerikan Generali Harbord, yanında iki general ve 27 kişi daha
olduğu halde, 25 Eylülde Erzurum’a gitmişti. Kâzım Karabekir ile
aralarındaki konuşma Amerika’nın Türkiye üzerindeki uzun vadeli
niyetlerini açığa kavuşturması bakımından son derece önemlidir.
General Harbord ’un sözleri kısa, fakat açıktır: “Amerika, sermayesiyle Türkiye’ye yardım etmek ister...Fakat bu sermayeyi himaye için bir miktar da asker getirmek ister. Karabekir: “ Asker ne olacak?
Harbord: “Sermayenin hin-i hacette her hale karşı muhafazası için
münasib miktar kıtaat". Karabekir: “ ...Getireceğiniz kuvvetlerin
daha evvel, ellerinden silâhlarının alınacağını düşünün ...Askerle
hâkim olmak mümkün müdür? Meselâ, şu bulunduğunuz Erzurum’a hâkim olabilmeniz için en az üçyüz-bin süngü lâzımdır...Bu Türkiye’yi istilâ demektir ki, buna milyonlar ordusu lâzımdır. Ve bunun için çok büyük kanlar akar.” Ne var ki, daha o zaman Türkiye’ye sokmak istediği Amerikan sermayesi ve Amerikan askeri İkilisi bugün birbirini tamamlar nitelikte yurdumuza girmiş ve NATO çatısı altında Amerikan çıkarlarına hizmet eder durumdadır.
Sayfa 159 - İleri Yayınları, 2006Kitabı okudu
yerli “ aydın” ları yetiştirmek
Türkiye de Amerika’nın yaygın bir ideoloji kampanyasına uzun bir süreden beri hedef olmuştur. Bu kampanyanın amaçları Türk kuşaklarının eğitimini denetim altına almak, Türkiye’yi kapitalist dünyanın sömürgen kıskaçları içinde tutmaya yarayacak yerli “ aydın”ları yetiştirmek ve güvendiklerini sorumlu yerlere oturtmak, emperyalizme karşı çıkanları da etkisiz duruma getirmektir.
Sayfa 218 - İleri Yayınları, 2006Kitabı okudu
Amerikalılara şöyle bir düşünce egemen olmaktaydı
Amerikalılara şöyle bir düşünce egemen olmaktaydı: Sovyet
sınırlarına yakın topraklarda çepeçevre kuracağımız üslerle büyük
Sovyet kentlerine bir anda ulaşarak onları radyoaktif kalıntılardan
ibaret bırakabilir, endüstrilerini de bir anda yok edebiliriz.
Milyonlarca ölü ve yaralı dışında, geri kalan “ tutsak halk” da nasıl
olsa bizim le birleşecek, hattâ kurtarıldığına sevinecektir. Bu halk
hem en özel girişimciliğe yönelirken, Amerika ve sermaye dünyası
da sosyalizm ve komünizm karabasanından kurtulmuş olacaktır.
Sayfa 93 - İleri Yayınları, 2006Kitabı okudu
Sovyetlerin toprak talebi
Belirtildiğine göre, 7 Haziran 1945’te Moskovoda’daki Türk Büyükelçisi Selim Sarper Ankara’ya bir ziyaret için ayrılmadan önce Molotov’a nezaket ziyareti yaptığı sırada, Sovyet Dış İşleri Bakanı Türklerle yapılıp 19 Mart 1945’te feshedilen Dostluk ve Tarafsızlık Antlaşmasını tekrar yenileyebilmek için, Kafkas sınırında Kars ve Ardahan gibi 1878’de Rusların alıp 1921’de Türklere verilen toprakların “iadesi” ve Boğazlar rejiminin değişmesi gerektiğini söylemişti. Bu değişiklik “üsler” ve “ortak savunma”yı da içine alıyordu. Joseph
M. Jones, The Fifteen Weeks: Februaıy 21-June 5, 1947
Sayfa 74 - İleri Yayınları, 2006Kitabı okudu