Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Amerikan Gizli Belgelerinde Türkiye'de İslamcı Akımlar

Yılmaz Polat

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Atatürk'ün reformları,
Atatürk'ün reformları, Batı'da anlaşıldığı gibi din ile devletin basitçe birbirinden ayrılması değildir. Bu reformlar daha ziyade İslâm üzerinde devlet kontrolünü artırmak üzere getirilmiştir. Devletin din konularında hiçbir yetkiye sahip olmadığı lâik ül-kelerdekinin aksine, Atatürk lâikliği, devletin İslâm kurumlarına doğrudan müdahale edebilmesini sağlayan bir seri yönetim mekanizması oluşturmuştur, İslâm'ın din adamları olan imâmlar, hatipler ve müftüler, finans ve kontrolünü devletin üstlendiği Diyanet İşleri Kurumu’na bağlanmıştır.
Eğer, lâik siyasî ve sosyal müesseselere karşı olan dinî grupların kontrolündeki resmî ya da gayr-i resmî eğitim kanalları vasıtasıyle giderek daha fazla genç sosyalleştirilecek olursa, bu gelecekte Türkiye'deki lâikliğin gücünü önemli ölçüde zayıflatacaktır.
Reklam
Türk Silâhlı Kuvvetleri, kendisini Atatürk'ün ilkeleri ve reformlarının bekçisi sayıyor ve bundan dolayı çok güçlü lâik görünüme sahip. Silâhlı Kuvvetler, İslâm'ın sosyal ve siyasî hayatta ki etkisinin büyümesini istemeyerek de olsa kabul etmesine rağmen, Türkiye'nin lâik anayasa düzeninden radikal bir sapmaya asla izin vermeyecektir.
1974 ve 1977 seçimlerinin analizi, İslâmcı Millî Selâmet Partisi’nin, esnaf nüfusunun daha yoğun olduğu Orta ve Doğu Anadolu'daki kasabalarda daha yüksek oranda oy aldığını göstermiştir. Esnaf, eskiden beri Türkiye'deki İslâmcı hareketlerin, grupların ve tarikatların en kuvvetli destekleyicileri arasında bulunmuştur.
Teşkilâtlanmış müslümanların siyasî sisteme katılması, siyasî istikrar açısından olumlu bazı faktörler getirir. Onları demokratik siyasî sisteme alıştırır ve bunu muhafaza etmek için bir şans verir, onları çatışmaya değil uzlaşmaya iter ve küçük radikal azınlığı ılımlı çoğunluktan tecrit eder. Aksi durumda, demokratik rejim çöker ve yerine diktatörlük gelirse o zaman İslâmcı teşkilâtlara uygulanacak muhtemel baskı, dinî ifadesi için önemli bir kanalı tıkamış olur.
Kemalist seçkinler, Türk toplumundaki tahsilli kesim arasında lâikliği güçlendirmeyi başardılarsa da, aynı sonucu köylü kitleler ve kırlık bölgedeki kasaba halkı arasında alamadılar.
Reklam
Atatürk, resmî İslâm'ı, devlet mekanizmasının bir parçası haline getirirken niyeti dini ortadan kaldırmak değildi; İslâm'ın toplumdaki ve siyasetteki rolünü azaltmak ve devlet kontrolündeki dini, iyi vatandaş modeli meydana getirmek için bir yol olarak kullanmaktı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.