Hak veriyorum, yazar gerçekten de Jules Verne 'i andıran muhteşem bir hayal gücüne sahip. 1928'lerde böyle bir düşüncenin üretilip ortaya atılması gerçekten de etkileyici. Ancak akıcılık konusunda aynı şeyi söyleyemem. Aslına bakarsanız başlangıçta kitabın devamını merak etmek için kendimi çok zorladım. Dili fazla basit ve yavan kalmıştı. Üstelik kendimi herhangi bir çocuk masalı okuyor gibi hissetmiş bile olabilirim. Doktor Salvator'un konuşmalarının olduğu son sayfalarda daha yoğun felsefi düşüncelerin olduğunu söyleyebilirim. Ancak yine bunlara kitabın sonunda ulaşmış oluyorsunuz. Eğer benim gibi kitabın akıcılığı konusunda tereddütleri olan okuyucular olursa bir miktar çaba sarf etmeleri gerekebilir, çok değil.
Konuya gelecek olursam;
Genel manada kitabın konusu insanın evrimleşmesi ve eksiklikleri üzerineydi diyebiliriz. Kilise karşıtlığına da değinmeden geçmek istememiş yazar, ki büyük reddedişi sezmemek mümkün değil. Ee tabi her şey var aşk yok mu, o da var eksik kalmaz. Yakışıklı deniz şeytanı ve güzeller güzeli Gutierrez' in aşkına da değinilmiş.
Kitabın tam anlamıyla beklentilerimi karşılayan bir bilim kurgu kitabı olduğu konusunda şüpheliyim. Okunur mu okunur evet, fena değil ama bana sorarsanız buna gelene kadar daha tatmin edici bilim kurgu kitapları keşfedilip okunabilir.
