Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amok Koşucusu

Stefan Zweig

Amok Koşucusu Gönderileri

Amok Koşucusu kitaplarını, Amok Koşucusu sözleri ve alıntılarını, Amok Koşucusu yazarlarını, Amok Koşucusu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
on gündür tek bir kelime bile konuşmadım… aslında yıllardır… artık o kadar zor geliyor ki bu, belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla…
Öyle değil mi?
Söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz..
Reklam
Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla...
"Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla..."
Söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz.
Oradaki o kirli hayat içinde, insanın beynine sıkıştırdığı bir avuç bilgiyle herhangi birine hayatında bir parça nefes verebilmek, insanın tek mutluluğu... bir tür tanrısal mutluluk...
Reklam
Peki ya sizden beni tutup küpeşteden denize atmanızı rica etsem... o zaman iyilikseverliğiniz, yardımseverliğiniz o noktada biter. Bir yerde biter işte... kişinin kendi yaşamıyla, kendi sorumluluklarıyla karşı karşıya kaldığı yerde... bir yerlerde bitmek zorunda... bu görev bir yerlerde bitmek zorunda...ya da.... acaba doktorların görevi bitemez mi? O bir kurtarıcı, her an herkese yardıma hazır biri mi olmalı, sırf üzerinde Latince kelimeler olan bir diploması var diye? Gerçekten de kendi hayatını hiçe mi saymalı, kendi kanına su mu karıştırılmalı, sırf biri...sırf biri gelip ondan asil davranmasını, yardımsever ve iyi olmasını istiyor diye? Evet, sorumluluğun da bir sınırı var... insanın artık daha fazlasını yapamadığı bir yer...
Her şeyinizi kaydettiğinizde elinizde kalan son şey için umutsuzca savaşırsınız..
"..Bu kirli yalnızlıkta, insanın ruhunu yiyen, iliğine kadar sömüren bu ülkede artık utanma duygusunu unuttum."
Biliyorum, bana yardım edemezsiniz ama bu sessizlik beni neredeyse hasta edecek ve hasta bir adam her zaman diğerlerine gülünç görünür.
Reklam
Küçük bir oda düşünün, güneşin altında kavrulan, hele öğle sıcağında yanıp tutuşan bir oda… küçük bir oda, bir masa, sandalye ve yatak… ve masanın üzerinde bir saat ve bir tabanca… başka hiçbir şey yok ve bir de masanın önünde duran bir insan… gözlerini masadan, saatin saniye ibresinden bir an bile ayırmayan bir insan… yemeyen, içmeyen, sigara tüttürmeyen ve hiç kıpırdamayan bir insan… sürekli sadece… dinleyin, sürekli sadece, üç saat boyunca… saatin beyaz kadranına ve tik tak ederek bu kadranı dolaşan o saniye göstergesine… böyle… böyle… günü geçirdim, sadece bekledim, bekledim, bekledim… ama şöyle bekledim… bir Amok koşucusu nasıl beklerse öyle, anlamsız, hayvansı, çılgınca, düz çizgide ilerleyen bir inatla.
Sayfa 41
Yeni bir dünya görmüştüm, dörtnala bir kovalamaca içinde hızlıca birbirine karışan görüntüler içmiştim. Artık onları düşünmek, dağıtmak, organize etmek, kafamda yeniden canlandırarak gözüme çarpan şeylere bir çekidüzen vermek istiyordum, ama bu sıkışık bulvarda bir dakika bile durup dinlenmek yoktu. Bir kitabın satırları gevezelik yaparak önümden geçenlerin belli belirsiz gölgeleri altında silinip gidiyordu.
Sayfa 2
"Öyle bir noktaya geldim ki,birileriyle konuşmak zorundayım...Yoksa mahvolurum...Eminim ki siz anlayacaksınız anlattığımda...Bana yardım edemeyeceğinizi biliyorum...Ama bu susmalar beni hasta ediyor...Ve bir hasta da diğerleri için hep gülünç olmuştur."
64 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
aslında öyküde iyilik yapmanın bir görev olup olmadığını sorguluyor. doktorun zor durumda kalmasını ve yardım etmediği için bunu doktor takıntı haline getirip hummanın, amokun etkisi altına girmesi anlatıyor. ince bir kitap bir oturuşta bitiyor, okunmasını tavsiye ederim 8/10 (kısaca özeti) bir gemide yolcu gizli bir yere girer ve yıldızlara hayran kalıp izlemeye başlar sonrasında yalnız olmadığını anlar başka bir adam daha olduğunu görür ama bu adamın yüzü korkunç yüze sahiptir ve kekeliyordur. konuşmaya başlayıp adam hikayesinden bahseder, zamanında tanındık bir kadının kocasından olmayan bebeği (kadının dil dökmesine rağmen) almaması yüzünden sonrasında pişmanlık çekmesi ve amokun etkisinde kalmasını anlatır. (malezya halkında rastlanan bir nevi öldürücü delilik)
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,6bin okunma
"insan her şeyini kaybettiğinde, elinde kalan son şey için umutsuzca savaşır."
Sayfa 50 - iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.