Öncelikle kitapta çok fazla Marksizm'den izler olduğunu söyleyebilirim, Marksizm'e ilgisi olan bu kitabı okuyarak başlayabilir bence. Romanda 1917 Ekim Devrimi öncesi Rusya'da kapitalizmin meydana getirdiği sömürü ve sefalet anlatılıyor. Yazar, işçilerin ve köylülerin zorluklarını genç işçi Pavel ve annesi Nilovna üzerinden anlatıyor. Normalde, eşinden şiddet gören, bir ev hanımı olan Nilovna karakteri, kocasının ölümüyle ve oğlunun devrimci örgütlere girmesiyle oğluyla devrim mücadelesine birlikte katılmış, bilinçlenmiş ve ev hanımı rolünden çıkıp "Ana" olmuştur. Bildiriler dağıtarak halkı bilinçlendirmeye çalışmıştır.
Hem sosyolojik, hem politik birçok gönderme var kitapta. Kitabın dili ise yalın ve akıcıydı, okumanızı öneririm.