İflahsızın Yusuf, Pehlivan Ali, Köse Hasan. Yoksulluk gurbete düşürür üç adamı, sıla hasreti yakar tutuşturur, cahillik hat safhada görmemişlikle beraber herşeye şükrettirir. Bura Münih mi gardaş repliğini herkes bilir hah ondan bir gram farkı yoktur kitabın. Çukurova'ya alışığız Yaşar Kemal dedemden. Ezberledik sıtmasını, sarı sıcağını, yozlaşmışlığını, ağasını, acımasızlığını, sömürüsünü... Kösem erken öldüde kurtuldu, Pehlivan karı peşine düştü sevmek sevilmek istedi beceremedi, uçtu uçtu konamadı, patoz aldı koca bedenini. Bi Yusuf bir emmisi vardı ki hele emmisinin karısı has Osmanlı... Diye diye duvar ustası oldu oldu ya öyle bildiklerine benzemez. Gaz ocağı ki yılan gibi göğe kadar alimallah, o öldürmedi ya diye diye bitirdi hikayeyi. Ne yazayım ki daha hangi kötülüğü, insafsızlığı yazayım ki. Yoruldum kötüden kötülerden...
İyilik İyidir!