Neden bu kadar geç kaldığım konusuna girmek istemiyorum. Belki de geç başladığımdan tam tadına varamadım. Ama o sürükleniş beni de sürükledi, o aşk beni de heyecanlandırdı, öfkelendirdi, umutla bekletti. Küçük Feridemin başına gelmeyen kalmadı, bahtsızım bir o kadar hırçın bir o kadar dingin. Çocukluktan başlayan hayatın sillesi kitabın son anına kadar devam eder. İdealist yaşamın, gururun omurgası olmuş Çalıkuşu. Onunla beraber oyunlar oynadık, ağaç dallarına çıktık, salıncaklarda sallandık, derken yetiştik serpildik pembe bir yalan üzerine kurulu aşka inandık hâlbuki o aşk bizi pervane edecekti bilemedik. Dört bir tarafa sürüklendik, kaçtık kaçabileceğimizi sandık, mekanlar değiştikçe yüreğimizin içinde ki ateş söner sandık ama o bizi karlı bir kış akşamında alev alev yaktı. Ne iftiralara düştük ne insanlarla tanıştık, ama en iyisiydi doktor Hayrullah. Babaydı, babacandı çok sevdik. Kamran hain Kamran vefasız, zalim Kamran. Seninle başladık yine seninle bittik. Evlatlarımıza mirasımızdır. Çalıkuşu Feride. Ölümsüzdür.