Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ana Tanrıça'dan Mevlana'ya

Ali Canip Olgunlu

En Yeni Ana Tanrıça'dan Mevlana'ya Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ana Tanrıça'dan Mevlana'ya sözleri ve alıntılarını, en yeni Ana Tanrıça'dan Mevlana'ya kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşte bu öyküden sonra yılan, tıbbın sembolü olur.
Anlatıldığı zamanda yaşayan insanın inandığına göre; ölümcül bir hasta Bergama'daki bu sağlık evine gelir. Rahipler bu hastayı uygun bir dille geri çevirirler. Acılarına dayanamayan hasta, geri dönerken bir çeşmenin başında bitkin bir şekilde yere yığılır ve aniden bir yılanın sürünerek kendisine doğru geldiğini görür. Yılan zehrini çeşmenin suyuna boşalhr. Hasta ise elindeki tas ile yılanın zehrini boşalthğı çeşmenin suyundan içerek intihar etmek ister. Birkaç saat sonra hasta kendine gelir ve artık ağrıları kalmamıştır.
Gülün üç boğumdan oluşan 18 adet yaprağı vardır. Birinci boğumda beş yaprak (İslam'ın beş şartı), ikinci boğumda 6 yaprak (İmanın 6 şartı), üçüncü boğumda yedi yaprak (Fatiha suresi yedi ayettir) vardır. Bu nedenle Hz. Mevlana, Mesnevi adlı eserinin ilk 18 beytini bizzat kendi el yazısı ile yazmıştır.
Reklam
Devri daim
"Bu dünyada insan anne karnındaki cenin gibidir. Cenin asla rahimden çıkmak istemez. Fakat bir kez çıkınca bir daha oraya dönmek istemez. insan da öyledir. Dünyadan asla ayrılmak istemez, ayrılınca da geri gelmek istemez. "
(Attis düğün töreninde Kybele tanrıçasını görünce ne yapacağını bilemez, korkuya kapılır ve erkeklik organını hemen orada keser.) Aldatılan tanrıça, merhametini göstermiş ve Attis'i çam ağacına dönüştürmekle ona sonsuzluğu bağışlamıştır (Bilindiği gibi çam' ağacı yaprağını hiç dökmez).
Tabletlerden elde edilen bilgiler gösteriyor ki, her ölen Hattili için ölüm sonrası ölü yemeği hazırlanıp, törene kahları kişilere ikram edilirmiş. Bu anma töreni ölümden sonraki üçüncü, yedinci, kırkıncı ve elli ikinci günlerde de tekrarlanınnış. Bilindiği gibi bu gelenek, Anadolu'nun birçok yerinde halen görülmektedir. Geleneğin, İslamiyet'le hiçbir alakası yoktur. Bu Anadolu kaynaklı bir tören ve toplumsal bir uygulamadır
Hitit tanrı ve tanrıçaları hep dünya işleri ile bağlantılıdır. Hititlerde tanrı ve tanrıçalara duyulan saygının, korkunun ve sevginin beklentisi dünya kaygısıdır. Onların öteki dünya ile ilgili bir talepleri olmamıştır.
Reklam
Aşk’ın pazarında canlar satılır. Satarım canımı alan bulunmaz. Yunus öldü diye sela verirler. Ölen beden imiş aşıklar ölmez.
#Anadolu deyince aklıma, 'bir' gelir. Yarısı sen, yarısı ben.# (Ali Canip Olgunlu)
Mevleviler, Hz. Mevlâna 'nın ölüm için söylediği ve yazdığı tüm şiirlerden dolayı Hz. Mevlâna 'nın öldüğü geceye Şeb-i Aruz (Düğün Gecesi) derler.
Sayfa 565Kitabı okudu
Hacı Bektaş-ı Velî 13. yüzyılda "Kadınları okutunuz." demiştir.
Sayfa 526Kitabı okudu
Reklam
"Hacı Bektaş Velî dergâhı öyle bir dergâhtır ki; orası kir kabul etmez; Hz. Mevlâna dergâhı da öyle bir dergâhtır ki, orası kir tutmaz. Kim gelirse gelsin, kapı açık tutulur."
Sayfa 509Kitabı okudu
Selçuklu döneminde baş gösteren "Celali" isyanları devletin, göçebe ve fakir olan halka ikinci sınıf insan muamelesi yapması sonucu çıkar. Dolayısıyla bize göre Celali isyanları olarak adlandırılan bu olaylar bir halk hareketidir. Ezilmiş göçebelerin kimliklerini koruma mücadeleleridir.
Sayfa 401Kitabı okudu
Türkler, Tevrat kaynaklı bilgilere göre Nuh'un üç oğlundan biri olan Yasef'ten türemiş ve beyaz ırk olarak gösterilmiştir.
Sayfa 376Kitabı okudu
Antik çağda, biri öldüğü zaman o kişinin yakınları bedenlerini siyaha boyarlardı. Cenaze toprağa verildikten ya da yakıldıktan sonra vücutlarındaki siyah boyadan kurtulurlardı. Vücutlarını siyaha boyamalarının sebebi, ölen kişinin ruhunun kendilerini görmemesi içindi. Günümüzdeki cenaze törenlerinde insanların siyah elbise gitmelerinin sebebi yukarıda açıklandığı gibidir.
Sayfa 297Kitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.