Anadolu'da Bir Devrimci Prenses
Zeynep OralEn Eski Anadolu'da Bir Devrimci Prenses Gönderileri
En Eski Anadolu'da Bir Devrimci Prenses kitaplarını, en eski Anadolu'da Bir Devrimci Prenses sözleri ve alıntılarını, en eski Anadolu'da Bir Devrimci Prenses yazarlarını, en eski Anadolu'da Bir Devrimci Prenses yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşadığımız dünya bugün de olduğu gibi, hele o günlerde tam bir erkek egemen dünyasıydı.
Kesin olan şudur ki bir seyyah Doğu'da ilk kez ziyaret ettiği ve kimseyi tanımadığı bir yerde asla yabancılık hissi çekmez. Ona tüm kapılar açıktır. Kalpler de, keseler de öyle...
Ah benim canım prensesim. Haklısın, bu ülke, benim ülkem, belki de değil, kesinlikle öyle: Yeryüzünün en güzel ülkesi... Ama gel gör ki en zengini olmak üzere Allah ve doğa ona her şeyi bahşetmişse de tarım, hayvancılık, madenler açısından sonsuz cömert davranmışsa da bugün hâlâ dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer almaktan çok uzak.
O bir özgür ruhtu... O bir cesaret ana. Bir devrimci. Bir feminist. Bir savaşçı. Bir direnişçi. Bir asi. Bir entelektüel. Bir müzisyen. Safranbolu'da çiftlik kuran, hastalar tedavi eden, köylülere okuma yazma öğreten, toprakla uğraşan bir prenses. O bir öncü. O bir anne. O bir büyükanne. O bir kadın!
Prenses Cristina için karşılaştığı her kadın yüzü adeta bir sanat eseri. Benim anlatımımla bir paragraf; onun güncelerinde sayfalarca yer kaplıyor. Ancak tekrar altını çizmeliyim: Prensesimiz, birçok Batılı yazar gibi karşılaştığı kadınlara küçümseyerek ya da acıyarak bakmıyor. Aksine onlarla empati kuruyor, onları gerçek yüzleriyle tanımaya, anlamaya çalışıyor; onlarla adeta suç ortaklığına giriyor.
"Ankara'dan birkaç fersah uzaklaşın, keçiler çirkinleşmeye başlar; pespaye görünümlü, sinsi huylu alelade kediler yeniden ortaya çıkar. Bir tek Konya'daki keçiler ve kediler Ankara'daki muadillerine biraz benzer. Yine de onların eşsiz güzelliğiyle yarışamaz."
Siz hiç Ankara'nın kedilerini ve keçilerini böylesine anlatan başka bir Batılı yazara rastladınız mı? Ben, hayır.
Sayfa 74 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
"Kesin olan şudur ki bir seyyah Doğu'da ilk kez ziyaret ettiği ve kimseyi tanımadığı bir yerde asla yabancılık hissi çekmez. Ona tüm kapılar açıktır. Kalpler de, keseler de öyle..."
Sayfa 84 - İnkılap KitabeviKitabı okudu