Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Atatürk'ten Hatıralar - 3

Anadolu Güneşi

Kahraman Yusufoğlu

Anadolu Güneşi Sözleri ve Alıntıları

Anadolu Güneşi sözleri ve alıntılarını, Anadolu Güneşi kitap alıntılarını, Anadolu Güneşi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kara Haberci
Biz hiçbir yorgunluğa Atatürk kadar dayanamazdık. Hiçbirimiz onun kadar devamlı çalışamaz, onun kadar uykusuz kalamazdık.
Memleket Baştanbaşa Dershanedir
Mustafa Kemal Paşa, 13 yıl evvel asker olarak elinde silah, çarpıştığı yerlerde şimdi öğretmen olarak, elinde kalem, kağıt mücadeleye atılmaya hazırlanıyordu. Bu defa, cehalete karşı seferberlik ilan etmiş, savaş açmıştı.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Yunan Başkumandanın Esir Edilişi
Bizim Anadolu savaşında hiçbir menfaatimiz yoktu. Biz yabancı devletlere alet olduk. Sizden de, bizden de bunca insan öldü Bu kadar şehit verdik. Sonunda ne oldu?
Sayfa 112 - Trikopis - Hıfzı Topuz görüşmesiKitabı okudu
Kara taassup seni parçalamaya bile kalksa, başını vereceksin, fakat eğilmeyeceksin.
Sayfa 40 - Falih Rıfkı Atay anlatıyorKitabı okudu
Takdim
Milletler kendilerine önderlik edenleri tanıdıkları oranda geleceğe ümitle bakarlar.
Sivil Mustafa Kemal ve İzmir
Mustafa Kemal Paşa, İzmir'i hep selanik'e benzetir. Bundan dolayı orada bulunmaktan hep mutlu olmuştur.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
-Vazifeni yap! Bu efendilere niçin bilet sor muyorsun? Yanındakiler cevap verirler. - Paşam biz mebusuz. Tren bileti almayız. Parasız seyahat ederiz. Atatürk hayretle şöyle der: - Bu imtiyazı hiç beğenmedim. Çok ayıp ve acayip bir kaide. Çok güzel halkçılık!
Hasta yatağındaki ileri görüş
Sadece başlıkları okuyor, birkaç cümle ile o bahsi tamamlıyordum. Öğrenmek istediklerimi de öğrenmiştim. Yakın gelecekleri okurcasına: -Ufukta yeni bir dünya harbinin bulutları var. Acele edin. Bunların çoğu ordu ve halk ihtiyaçları için şart olan tesisler, Allah muvaffak etsin acele edin, dedi. Bunları söyleyen insan birkaç gün önce komadan çıkmıştı. Sağlığı ile ilgili bir tek kelime etmedi
"Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir." -Mustafa Kemal Atatürk
Sayfa 54
Atatürk, Kastamonu'yu ziyaret ettiğinde kışlaya da uğramıştı. Koğuşları gezdi. Her koğuşta birçok vecizeler vardı. Bir koğuşta büyük bir levha yazılmış şöyle bir ibare vardı: -Bir Türk on düşmana bedeldir. Atatürk bunu görünce birdenbire durdu, yüzü değişti, gözleri daldı. Sonra sert bir sesle tarihe not düşercesine şöyle dedi: "HAYIR, HAYIR! BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR."
Sayfa 13
Reklam
Bir gün Atatürk ün yolu bir köy okuluna düşer. Tek sınıflı okulda bir genç öğretmen ders vermektedir. Atatürk sınıfa girer. Öğretmen kürsüsünü terk ederek Atatürk ün oturmasını ister ve şöyle der: -Hayır, yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz. Eğer izin verirseniz, biz de sizden faydalanmak isteriz. Sınıfta ders sırasında, Cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir.
-Aman paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi. Siz ne ettiniz de kesmesini sağladınız? Atatürk gülümser, yanındakilere şöyle der: -Dün akşam Amasya Valiliğine yazı gönderdim ve Şıh'ı Afyon'a vali atadığımı bildirdim. Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bu yazıyı da Şıh'a vermesini söyler. Yazıda şöyle yazmaktadır. "İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselesine gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. Kal sağlıcakla..."
Beni olağanüstü bir kişi olarak tanımlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.