Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anadolu Uygarlıkları

Ekrem Akurgal

Anadolu Uygarlıkları Gönderileri

Anadolu Uygarlıkları kitaplarını, Anadolu Uygarlıkları sözleri ve alıntılarını, Anadolu Uygarlıkları yazarlarını, Anadolu Uygarlıkları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
624 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih meraklıları için bir klavuz
Kitap tarih meraklıları için bir başucu kitabı, tarih öğrencileri için ders kitabı niteliğinde. Antik kentlerin tarihi, kurucuları, kralları ve şehirdeki yapıların ölçüsüne kadar bilgi vermekte. Antik kent gezilerinizde hangi bina nedir o kentin tarihi nedir bilmek için yanınızdan ayırmayacağınız bir kitap
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu UygarlıklarıEkrem Akurgal · Phoenix Yayınları · 201472 okunma
624 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ekrem Akurgal Anadolu Uygarlıkları'nda, Anadolu'nun M.Ö.2500 - M.S. 395 tarihleri arasında var olmuş uygarlıklarını ayrıntılı bir biçimde ele alarak, bu kadim uygarlıkların Bizans, Selçuk, Osmanlı kültürlerine etkisini ve Osmanlı üzerinden devraldığımız bu kadim mirasın bizlere bıraktıklarını, bu mirasa ülkemiz ve daha ötesi tüm insanlık
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu UygarlıklarıEkrem Akurgal · Phoenix Yayınları · 201472 okunma
Reklam
Türkler orta Asya’dan getirdikleri mimarlık anlayışı içinde Arap, İran ve eski Anadolu kökenli eserlerden esinlenerek özü Türk olan özgün bir yapı sanatı ortaya koydular. Kemer, kubbe, sütun, mihrap,… vs gibi Mimari öğelerin çoğunu başkalarından aldılar, ancak ona yeni bir biçim ve yorum kazandırdılar.
Sayfa 634Kitabı okudu
En önemlisi, Ekrem akurgal’ın arkeolojik verilerden yola çıkarak ilk çağlarda doğu ve batı kültürleri arasındaki ilişki ve etkileşimi ortaya koymuş olmasıdır. Hitit, Urartu, frig, Lidya sanatlarının, kendi deyişiyle elini, ayağını, gözünü, burnunu yazan odur. Anadolu sanatının oluşumunu sentezci bir görüşle açıklayan da. Dünyada hiçbir uygarlık, hiçbir kültür gökten zembille inmemiştir. Hiçbiri çevresinden ve geçmişinden kopamaz. Yunan sanatı oranlanırsa, %70 doğudan etkilenmiştir. Ekrem Akurgal ‘a göre Yunanlıların bilgilerinin çoğu, alfabeleri, felsefeleri, mitolojileri hatta dinleri, Hitit, fenike etkisinde gelişmiştir. Yunanlılar iki üç yüzyıl içinde iki boyutlu doğu kültürünü üç boyutlu hale getirmişlerdir. Ben kitaplarımda hem eski Yunan’ın doğudan aldığı etkileri gösterdim, hem de onların yaratıcılıklarını. Yani ikinci boyutun üçüncü boyuta geçişini ortaya koydum.
Sayfa 627Kitabı okudu
Biz Anadolu’ya gelince orta Asya, İran, Arap, eski Anadolu uygarlıkları ve Bizans yoluyla gelen yunan ve roma uygarlıklarının bir sentezini yaptık. Bugün bir kültür sentezi yapacaksak, doğu sentezi, islam sentezi yapamayız. Çünkü 15.yy’dan beri İran sıfırdır, Arap sıfırdır. 16.yy’dan beri biz de sıfırız. Eğer bugün bir sentez söz konusuysa bu Türk-Avrupa sentezi, Atatürk’ün öngördüğü üzere Türk-Batı sentezi olabilir.
Sayfa 626Kitabı okudu
Hümanist dünya görüşü bizde yanlış anlaşılmış ve adeta Türklüğe karşı bir hareket sayılmıştır. Oya hümanizm gerçek anlamı ile “özgür düşünce” demektir. Dünyada ilk defa MÖ 6.yy’da doğa filozofları, cinlerden,perilerden,batıl inançlardan sıyrılmış hür düşünce ile bilimsel araştırmayı yurdumuzda, Ege kıyılarındaki kentlerde kurmuşlardır. Özgür
Sayfa 608Kitabı okudu
Reklam
Türk milleti bu topraklarda gelilmiş bütün kültürlerin varisi olduğu için onların tarih boyunca belirli bir Anadolu özelliğine sahip olmalarının belirtilmesi bizim için büyük önem taşır. Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar çeşitli dil konuşan ve birbirinden bu derece değişik etnik kökeni olan insanlar bir arada yaşamamıştır. Ancak bu heterojen yapıya rağmen Anadolu’da gelenek sürekliliği hiçbir zaman kopmamıştır. Böylece gelen sanatında daha önceki hitit, Urartu, frig gibi eski Anadolu uygarlıklarının etkisi varlığını duyurmuş, roma çağında bile Helen öncesi Anadolu gelenekleri yaşayagelmiştir.
Sayfa 604Kitabı okudu
Her sanat kendinden önceki geleneği az ya da büyük ölçüde yaşattığı ve ayrıca komşu kültürlerden etkilendiği için, sanat tarihçisi zaman ve mekan yönünden geniş alanlar içinde çalışmalıdır. Geniş alanlara egemen olmayı başaranlar, dar sınırlar içinde çalışanlardan daha az yanlış yapar. Kaldı ki bilin, sürekli denetim altındadır. Her araştırmacı kendini ve meslektaşlarını kontrol eder, eksikleri yerine koyar, yanılgılara değinir ve bilimsel çalışmalar böylece kesintisiz gelişme ve ilerleme olanakları kazanır.
Sayfa 589Kitabı okudu
Nemrut dağındaki Eski komagene heykelleri, Gaziantep - Yesemek ‘te bulunan oturur vaziyetteki tanrılara çok benzemektedir. Söz konusu yesemek heykelleri Hitit çağındandır. Komagene’nin her tanrısı syncretism (birleştirme) ilkelerini izleyerek türlü tanrılarla birleşmişlerdir. Böylece iskender zamanından başlayarak Makedonyalılar, perslerin ve Yakındoğunun diğer halklarının türlü tanrılarını Hellen tanrılarıyla birleştirmeye çalıştılar.
Sayfa 557Kitabı okudu
MÖ 6.yy’ın ilk yarısında o zamanki dünyanın kültür merkezi batı Anadolu’da idi. Özellikle Milet’te tarihte ilk defa batıl inançlardan ve her çeşit din etkisinden kurtulmuş, özgür düşünceye dayalı bilimsel araştırmalar başlamıştı. Doğu dünyasının zengin bilgi ve deneyim hazinelerinden yararlanarak be özellikle özgür düşünce yöntemiyle Thales, Anaximenes, Anaximandros gibi doğa filozofları bugünkü batı uygarlığının temellerini atmışlardı. Batı Anadolu bu önderliğini İranlıların Anadolu’yu işgal ettikleri 545 tarihine kadar korumuştur. Ancak İran işgâli ile filozoflar, bilim adamları be sanatçılar Atina’ya göç edince kültür ve bilim alanındaki önderlik Atina’ya geçmiştir. Milet, Efes, Samos gibi İzmir de 6.yy’ın başlarında büyük bir olasılıkla düşünce ve bilim alanında önde gelen bir kentti.
Sayfa 372Kitabı okudu
Reklam
Ion kentlerinin en parlak dönemi, 7.yy’ın ikinci yarısında kolonilerin kurulmasından sonra başlamış, ancak MÖ 600-545’teki altın çağda gelişmesinin doruğuna erişmiştir. Bu dönemin ıonia’sı, dünyaya yalnız pozitif bilim ve felsefede değil, aynı zamanda mimarlık ve heykeltraşlıkla da yol göstermiştir.
Sayfa 363Kitabı okudu
Dünyaya ayak uydurmak istiyorsak, çatısı altında bütün temel ve sosyal bilimleri bir arada toplayan bir “bilimler akademisi” nin kurulmasını bir an önce gerçekleştirmeliyiz.
Sayfa 301Kitabı okudu
Dünyada hiçbir kültür yoktur ki kendisinden önceki ve çağdaşı olan kültür ya da uygarlıktan etkilenmesin. Bu nedenle uygarlık, yani bilim ve teknik yönünden olduğu gibi kültür, yani yazın, müzik, sanat alanlarında da uygarlıklar birbirlerini etkilemişler, yeniler eskilerin üzerine kurulara onların mirasçısı olmuşlardır.
Sayfa 289Kitabı okudu
Hind-Avrupalı kökenli olan Hititler Anadolu’ya MÖ 2000 yılllarında gelmiş ve bu topraklarda büyük ölçüde hatti uygarlığı temelleri üzerine kurdukları ve MÖ 1200 yıllarına kadar yaşayan özgün bir uygarlık oluşturmuşlardır. Hititlerin Türk olmadıkları kuşkusuzdur. Ancak Anadolu’nun birçok yöresinde katıksız diyebileceğimiz Hititler bugün bile yaşamaktadırlar. Bugünkü Türk ulusu, eski Anadolu’da yaşamış kavimlerle Türklerin kaynaşmasından ortaya çıkmıştır. Türkiye Türkleri canları ve kanlarıyla anadoluludurlar. Hattiler ve Hititler bizim atalarımız, biz de onların torunlarıyız. Böylece ırk bakımından bile bağlı olduğumuz eski Anadolu topluluklarının her çeşit kalıntısı bizim kültür mirasımızdır. Bu kutsal emaneti korumak ulusal görevimizdir.
Sayfa 286Kitabı okudu
Son yıllarda Foça, bayraklı,erytrai, miletos, didim, Efes ve sardeste elde edilen eserler MÖ 6.yy’ın ilk yarısında Anadolu’nun felsefe ve müspet bilim alanında olduğu kadar mimarlık ve heykel sanatında da o zamanki dünyaya önderlik ettiğine tanıklık etmektedir. Karia’da, Lykia’da ve Efes’te meydana çıkarılan mimarlık ve heykel buluntuları, Anadolu’nun klasik çağda, yani MÖ 5. Ve 4. Yüzyıllarda en ileri sanat merkezlerini yaşattığını ortaya koymaktadır. Anadolu, Helenistik devirde, yani İskender’den sonraki 3 yüz yılda özellikle MÖ 2. Yy da mimarlık ve heykelcilik bakımından çağının en önde gelen ülkesiydi. Bergama o zamanki dünyaya önderlik ediyordu.
Sayfa 284Kitabı okudu
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.