Yeni Türk Cumhuriyeti'nin Kurucu Metinleri
Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti - Antiemperyalizmin Osmanlıcası
Mustafa Kemal AtatürkAnadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti - Antiemperyalizmin Osmanlıcası Sözleri ve Alıntıları
Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti - Antiemperyalizmin Osmanlıcası sözleri ve alıntılarını, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti - Antiemperyalizmin Osmanlıcası kitap alıntılarını, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti - Antiemperyalizmin Osmanlıcası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüz muhafazakarları II. Abdülhamid'in hükümranlık yıllarını kendi altın çağları olarak, bir televizyon dizisi aracılığıyla yeniden inşa ediyorlar. II. Abdülhamid piyano ve keman çalan, modayı takip eden, mobilya tasarımları yapan ve atölyesinde bu tasarımları üreten, tiyatro ve opera seyreden, polisiye roman tutkunu, zamanının önde gelen edebiyatçılarıyla görüşen biriydi. Bu yönleri açısından, günümüz de ll. Abdülhamid ile özdeşleştirebileceğimiz bir siyasetçi yok. Diğer taraftan II. Abdülhamid siyaseten son derece başarısız bir hükümdardı. Doğu'da ve Batı'da imparatorluk topraklarının büyük bölümünü kaybetti, sansürü ve jurnalciliği getirdi, anayasayı askıya aldı ve toplumu büyük bir baskı altında tuttu. Sanırım hiçbir siyasetçi kendisiyle II. Abdülhamid'in bu uygulamaları arasında bir özdeşlik kurmak istemez.
Sayfa 15 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2019 | Hayali Geçmiş İnşası - Alper Çeker
Johan Cruyff'un unutulmaz sözlerinden biri şöyle: "Futbol çok basit bir oyundur ama basit futbol oynamak en zor şeydir." Yaşam da bu kadar basitken, biz onu yaşanması çok zor bir hale getiriyoruz.
Sayfa 11 - 6:45
İslam alimlerinin dört kaynağı vardır: Natık olan Kur’an, sünnet, aklın delil olarak kullanılması ve ümmetin uzlaşması. Bunlar kısaca kitap, sünnet, kıyas ve icma olarak anılır. Bizatihi bunların hiçbirinde sorun yoktur ama Müslümanların elinde hepsi içinden çıkılmaz bir meseleye dönüşmüştür. Örneğin hazreti peygamberin vefatından sonra iktidar iddialarına dayanak bulmak ya da cahiliyle dönemi yaşam tarzlarına geri dönebilmek için Araplar çok sayıda hadis uydurmuş ve sünneti bir soruna dönüştürmüşlerdir.
Kur’an’da anılmayan içkilerin sarhoş etme özelliği şarap ile kıyaslanmış ve günah oldukları hükmüne varılmıştır ama örneğin diş temizleme özelliği ile kıyaslanarak günümüzde misvak yerine diş fırçasının kullanılabileceği hükmü Müslümanlar tarafından bir türlü verilememiştir yani yenilikleri toplumdan uzak tutmak amaçlıyla kullanılmayarak, kıyas da bir sorun haline gelmiştir.
İcmayı bir soruna dönüştüren ise, Cabir’inin deyimiyle seleflerin üstümüzdeki otoritesidir. Peygamberin sahabesi, kendilerinden sonraki neslin selefiydi. Cabiri, tarihi olarak icmanın Peygamberin vefatından sonra sahabenin halife seçmek için toplanması olduğunu ifade eder. Ancak icmayı tekeline sokan ve sonraki kuşaklarda bu hakkı görmeyen islam alimleri, Cabiri’nin ifadesiyle İslami yönetimi mutlakiyetçi saltanata dönüştürmüş, istişareye dayanan hüküm vermeyi ortadan kaldırmış ve düşüncenin daralmasına neden olmuştur.
Sayfa 12