“Sen ağlama kirpiklerin ıslanır.”
Büyük emmim, bu yanık doğu türküsünü söylerken, uzaklara bakıp dalar gider, onun baktığı dağlara bende bakar, birşey görememenin sıkıntısını yaşardım. Aslında, o dağlarda, o uzak ovalarda meğer ne çok şey görmüşüm ki, bir film karesi gibi o anı durdurup, bunca yıldır saklamışım. O tek kareyi, şimdi çoğaltarak, gizemine ulaşmak varmış...”