Aldatılmak istemiyoruz, bize daima gerçeklerden başka bir şey söylenmesin istiyoruz. Ama bununla, her zaman gerçeği, yalnızca gerçeği, bütün gerçeği söyleyeceğimizi de ilan etmiş olmuyor muyuz?
Hayal gücünüz ne kadar güçlüyse, acı çektirilen bir varlığın hissettiklerini o kadar iyi hayal edebilirsiniz ve ahlak da daha yüksek ve daha yoğun olur.
Irmağa düşerken birinin boğulmasını seyredecek yerde, onu kurtarmak için ben boğulursam daha mutlu olacağıma beni inandırmak isteyen Bentham'ı sevindirmek için mi ahlaklı olmalıyım?
İnsanlığın, gerçekten ahlaklı insanda hayran olduğu şey, zekasını, duygularını ve eylemlerini, karşılığında hiçbir şey beklemeden vermeye onu iten gücü, yaşam taşkınlığıdır.
Düşüncesinden güç alan ve entelektüel yaşamla dolup taşan insan, doğal olarak yayılmaya çalışır.
Düşüncelerini başkalarıyla paylaşmadan düşünmenin hiçbir çekiciliği olmaz. Bin bir zahmetle bir düşünce elde edip, onu da, kendi mührünü basmak için özenle saklayan insan, yalnızca bir düşünce fakiridir. Zeka dolu insan, düşünceyle taşar; düşüncelerini avuç dolusu saçar: Onları paylaşamazsa,
yedi iklim dört bucağa serpemezse acı çeker: Onun yaşamı buradadır.