Anılarımdaki Türkiye: Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz BahadıroğluEn Yeni Anılarımdaki Türkiye: Yavuz Bahadıroğlu Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Anılarımdaki Türkiye: Yavuz Bahadıroğlu sözleri ve alıntılarını, en yeni Anılarımdaki Türkiye: Yavuz Bahadıroğlu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Garip bir kafes kuşu gibiydim. Uçamıyordum. Kendi vatanımda bir yabancıdan farksızdım. Dedemin kanıyla sulanmış topraklarda, uğruna can verdiği değerlere ağlıyordum. Zulüm üstüne zulüm!"
Sayfa 141Kitabı okudu
Güneşi unutan gözlerim koyu karanlığa alışmaya çalışıyordu. Hepimiz köstebekler gibiydik, ruhumuzun mahzenlerindeki karanlıkları yaşıyorduk.
Türkiye Cumhuriyeti radyolarında ilk kuran, 8 Temmuz 1950'de okundu. Şaşırdınız sanırım. Öyle ya bu tarih İstanbul'da ilk radyo yayınının başladığı 6 Mayıs 1927 tarihinden 23 sene sonrasının tarihidir
Sayfa 272Kitabı okudu
Kimse Atatürk'ün farklı bir inanca sahip olduğunu söylüyor, cenaze namazına karşı çıkıyordu. Kimse kılınması gerektiğini savunuyordu.
O Sırada Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Hanım'dan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'a bir telefon geldi. Aile, dini merasimin eksiksiz yapılmasını istiyordu. Ama bu kez de, "Laik Cumhurbaşkanının cenazesi camiden kalkmamalı" diyenler devreye girmişti.
Sonunda Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Şerafettin Yaltkaya müdahil oldu. Namazın herhangi bir yerde kılınabileceğini söyledi. Böylece Atatürk'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938'de sabah saat sekizi on geçe Dolmabahçe'de Yaltkaya'nın imamlığında kılındı. Tekbirler Allahu ekber yerine Türkçe Tanrı uludur sözleri ile başladı. Esselamu aleyküm yerine yine Türkçe "Esenlik üzerinize olsun" diye bitirildi.
Sayfa 269Kitabı okudu
Ezansız geçen süre az buz değil, tam 18 yıldır!
Sayfa 257Kitabı okudu
Ümitsizlik saçma ya gerek yok. Bu günümüz dünümüzden çok daha iyi. Yasakların ekserisi kanırta kanırta söküldü. Dün kıyısında dolanamadığımız konuları bugün tepe tepe tartışabiliyoruz.
Sayfa 253Kitabı okudu
Babam rahmetli "her şeyi düşün, ama her aklına geleni söyleme" derdi. Sanırım Türkiye'yi çözmüştü.
Sayfa 241Kitabı okudu
Babam sevinir umuduyla bangır bangır okumaya başladığım Onuncu Yıl Marşı'nı babamın suratı asılınca mırıltıya gördüm: "Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan..."
Ellerini iki yana açtı babam: "hani göster bakalım" dedi.
"Neleri örmüşsünüz demir ağlarla?"
"Örmedik mi?" diye sordum şaşkın şaşkın. "Örmediniz elbette" dedi. "Sadece Ankara ile Sivas arasına tek hat döşediniz. Yirmi yedi senelik kesintisiz iktidarın tüm eseri bundan ibaret mi olmalıydı?"
Sayfa 236Kitabı okudu
Hiçbir milletin kanı diğer milletin canından daha asil, daha üstün, daha saf, daha temiz değildir.
Hiçbirimiz mensup olduğunuz milleti kendi irademizle seçmedik. İnsan kendi seçimi olmayan bir olgu ile nasıl övünebilir?
Sayfa 233Kitabı okudu
"Ey Türk Gençliği! Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" Aynı vatanı paylaştığımız Kürt gençleri, Rum gençleri, Laz gençleri, Çerkez, Abaza, Arnavut, Arap gençleri de böyle bağırıyor mu acaba?
Sayfa 229Kitabı okudu
Atatürk'ün sağlığında da yağcılar, goygoycular, şakşakçılar vardı. Sürü sepet överler, dünyevi başka makam bulamadıkları için bazen peygamber, hatta bazen de Tanrı ilan ederlerdi.
Sadece ayarsız övgülere alışkın olan Atatürkçü çevreler, övgü içermeyen her çalışmaya tepki göstermektedirler.
Sayfa 212Kitabı okudu
'Gençlik Marşı' diye bize yutturulan marşın İsveç Gençlik Marşı'ndan kopya olduğunu öğrendiğimde, fena halde içerledim. "İllede Marş söyleyetecekseniz, neden zahmete girip kendiniz bir şeyler yazmadınız?" diye söylenirdim.
Sayfa 208Kitabı okudu
Tek Parti'nin olduğu yerde diktatörlükten başka bir şey olmayacağını bile bile ve göre göre tek parti döneminde toz kondurmazlar.
Sayfa 197Kitabı okudu
Cumhuriyet'in, 1950'ye kadar ki bölümünün, tam bir diktatörlük olduğunu herkesin artık görmesi gerekiyor.
Sayfa 195Kitabı okudu
İlk bakışta tesadüf gibi görünen kimi olguların, aslında tüm ayrıntıları hesaplanmış ince bir plan olduğu gerçeğine ulaşıncaya kadar yalpalayan gençliğimin bir bölümüne yüreğim hâlâ yanar. Bu yüzden eğitim sistemine hala kızarım.
Sayfa 191Kitabı okudu