Anneliğin Sıra Dışı Tarihi

Sarah Knott

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Amerika Birleşik Devletleri, geleceği yurttaşlarına bel bağlayan bir cumhuriyet olduğunda kesintisiz bir rehber kitap akını, anneliği ulusun yapıtaşı olarak tanımladı. Sonra, 20. yüzyılın ortasında Benjamin Spock daha huzurlu bir gelecek vaat etti. Doğru düzgün yetiştirilen çocuklar "diğerlerine yardım eder, insan ilişkilerini güçlendirir ve dünya güvenliğini temin eder"
Sayfa 198 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
Bebeği kucaklamak ve beslemek esas, temel bir insan faaliyeti gibi görünebilir. Ama belki tam da bu en temel faaliyetler, en çeşitli olanlardır.
Sayfa 187 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
Reklam
Bazen bir bebekle ilgilenmek çocuk oyunu gibiydi, bazense zor bir işti. Kölelik yüzyılları boyunca, köle kızlar siyah ya da beyaz bebeklerle daha erken yaşta deneyim yaşıyorlardı. 1828' de bir Ku­zey Carolina plantasyonunda Elizabeth Keckley, kendisi yalnızca dört yaşındayken, köle sahibinin yeni doğan bebeğine bakıyordu: Elizabeth isimli siyah bir çocuk, aynı isimdeki beyaz bir çocukla il­gileniyordu. Görevi beşiği sallamak ve sinekleri bebeğin yüzünden uzak tutmaktı. Anının içinde şiddet de vardı: Bebeğin yere yuvar­lanmasına neden olunca şiddetli bir kırbaçlama.Bakım anekdotları eski kölelerin 1930'larda beyaz görüşmecile­ re tekrar anlatılan ve sterilize edilen anılarından sızıyor: Kölelik sona erdiğinde yedi yaşında olan Mary Smith kendisinden küçük kardeşlerine bakmakla yükümlüydü.
Sayfa 216 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
Britanyalı sosyal araştırma örgütü Mass Observation'a da anla­ tıldığı üzere, 1950'lerin başında, orta sınıf bir ev hanımının gündelik bir ritmi vardı. Tipik bir kayıt şöyle diyordu: "07.30. Kalktım, yıkan­ dım, saçlarımı yaptım." Kahvaltı yapıyor, bebeği yıkıyor, besliyor ve giydiriyordu, sonra sıra kendisine geliyordu ve dışarı alışverişe çıkıyordu. "Et, sebze, meyve, şeker aldım. Kendim için bir çift uzun çorap, bebek için keçeden pantolon aldım. Çamaşırları geri getir­ dim." Bu, bir saat içinde, onla on bir arasında gerçekleşmişti. Sonra bebeğin dışarıda giydiği kıyafetleri çıkarıyor, bezi değiştiriyor, ken­ disine bir fincan çay hazırlıyor, kahvaltıdan kalanları yıkıyor ve ya­ takları düzeltiyor, öğlenleyin, akşam yemeğini pişiriyor ve bire çey­rek kala oturup yemeği yiyordu. Bebeğin yiyeceğini hazırlıyor, ona veriyor, sonra bebeği karyolasına yatırıyor ve bir fincan çay daha içiyordu. Bebeğin bazı şeylerini yıkıyordu. "Ağırdan alıyorum, ace­ le etmiyorum, bugün cumartesi." Üçte bebeği yürüyüş için dışarı, çıkarıyor, kocası kendi başına başka bir yere gidiyordu. Bu, raporun kocadan ilk kez bahsedişiydi.
Sayfa 148 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
1830'ların Dakota kadınları bıçak kın ı n dan, tütün piposu kılıf­ larına kadar her türlü taşıyıcıyı yapmaya ve kullanmaya oldukça alışkındılar. 1835'te bir kadın, bebeğini kırmızı, krem rengi ve siyah işlemeli ahşap taşıma beşiğinde taşıyordu. Bebeğin yüzü dışa dö­nüktü, düz ahşap sırt kısmının alhna bağlı bir parça ahşap üzerinde ayağı duruyordu. Tamamen el yapımı oklu kirpi işiyle kaplı, geyik derisinden iki geniş şerit ham deriden kılıfın içinde bebeği tamamen sarıyordu. En geniş ve en kaba oklar kirpinin sırhndan alınıyordu; dişler arasında işlenerek düzleştiriliyor ve sonra boyanıyordu. Ha­vayı, bulutları ve yağmuru kontrol eden Wakinyan, Gök Gürültüsü Varlıkları görselleri ahşap taşıma beşiğinin yüzeyini süslüyordu. Beşiğin yay şeklindeki tepesinden bebeği eğlendirmek için tüyler, kabuklar ve külahlar sallanıyordu. Aletler arasında bu, Dakota' da kullanımda olan, sağlam, hatta ağır ve kesinlikle en kıymetli anne eşyasıydı. Ahşap taşıma beşiği estetik yaratıcılığı ve manevi refahı, basit taşıma eylemine katıyordu.
Sayfa 276 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.