Ve ulusumuzdan, sezgilerle bezeli özümüzden uzaklaştıkça daha kokuşmuş derinliklere yuvarlandığımız karanlık uçurumun bu ahlak ve bozuculuk, vefasızlık ve bencillik, bayağılık ve miskinlik cehenneminin dibinde, üzgün ve şartlanmış kıvranırken saf ve nurdan, geçmiş, kaybolmuş bir cennetin gerçekten uzak bir serabı halinde karşımda açılır.