Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Antikiteden Feodalizme Geçişler

Perry Anderson

Antikiteden Feodalizme Geçişler Sözleri ve Alıntıları

Antikiteden Feodalizme Geçişler sözleri ve alıntılarını, Antikiteden Feodalizme Geçişler kitap alıntılarını, Antikiteden Feodalizme Geçişler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Geç Antikitede, Hristiyan Kilisesi -görülmüş olduğu üzere- şüphe götürmez bir şekilde, Roma imparatorluk sisteminin direnme gücünün zayıflamasına katkıda bulunmuştur. [Kilise] bunu, Aydınlanma düşünürlerinin sandığı gibi, doktrinleri ya da evrendışı değerleri ifsat ederek yapmadı, sırf dünyevi hacmi sayesinde yaptı. Zira, geç imparatorlukta çok sayıda ortaya çıkardığı geniş dinsel aygıtları, Roma ekonomi ve toplumunun işini bitiren asalak aşırı yükün temel nedenlerinden birisiydi."
Sayfa 149Kitabı okudu
İskandinavya, Almanya ve Anglo-Saxon lngiltere'sinde, kırsal toplumda istikrarlı hiyerarşik farklılıkların ortaya çıkmasından, bağımlılık ilişkilerinin gelişmesinden ve klan savaşçılarının toprak sahibi aristokrasiye dönüşmesinden çok sonra bile, güçlü komünal kurumlan olan, kendi arazisine sahip köylülük varlığını sürdürdü.
Sayfa 176 - İletişim YayıneviKitabı okuyor
Reklam
"Ancak Yunanistan'da küçük çiftliklerin istikrar kazanması ve küçük bir alana sıkıştırılmış yurttaş toplulukları olmasına karşılık, Roma'da bu zaten kent üzerinde toplumsal ve ekonomik bir egemenlik tesis etmiş olan kentli aristokrasi tarafından sistemleştirildi. Sonuç, yaygın köle latifundium'larından oluşan yeni bir kırsal kurum oldu."
"Tarımsal gelişmenin temel motoru, üretim biçiminin maddi ifadelerinden birisi olan yeni teknolojinin bulunmasında değil, üretim biçiminin içsel dinamiğinde aranmalıdır."
Sayfa 208Kitabı okudu
Klasik Antikitenin uygarlığı, son derece kırsal bir ekonomi içinde kentin kır karşısında anormal üstünlüğünü temsil ediyordu: onu izleyen erken feodal dünyanın antitezi. Beledi (kentsel) bir endüstrinin olmadığı bir dönemde bu metropoliten şaşaanın ortaya çıkabilme koşulu, kırsal alanlarda köle emeğinin varlığıydı: zira, toprak sahibi sınıfı, kendi kırsal zemininden böylesine radikal bir şekilde kurtarabilecek ve hala temel zenginliğini topraktan devşiren esas itibariyle kentsel yurttaşlara dönüştürebilecek yegane şey buydu.
Sayfa 27
Atina uygarlığının temelini teşkil eden köleci üretim biçimi, zorunlu olarak en orijinal ideolojik ifadesini kentin ayrıcalıklı toplumsal tabakasında buluyordu. Bunların entelektüel üstünlüğü polisin aşağıdaki sessiz derinliklerinde artı emeği mümkün kılıyordu.
Sayfa 47
Reklam
Maddi çalışmanın özgürlük alanından ayrı tutulması Yunanlarda o kadar şiddetliydi ki, Yunanların dillerinde, ister bir toplumsal işlev isterse kişisel bir davranış olarak emek kavramını ifade edecek bir sözcükleri bile yoktu.
Sayfa 32
"Görmüş olduğumuz gibi, kabile paganizminin terk edilmesi, normal olarak toplumsal organizasyonun klanla ilgili ilkelerinin bastırılmasının ve merkezi otorite ve hiyerarşinin tesis edilmesinin ideolojik bir önkoşuluydu."
Sayfa 260Kitabı okudu
"Gerek feodalizmin Batı'daki vatanı, gerekse de oraya doğru yayıldığı veya orada genişlemeyi başaramadığı Doğu'nun toprakları, 15. yüzyılın başlarına gelindiğinde derin sosyo-ekonomik, çözülüş ve başkalaşım süreçlerinin sahnesi oldu. Erken modern çağın eşiğinde, Konstantinopolis istihkamları, Türklerin topuna boyun eğerken, Avrupa'nın siyasal düzeni için bu değişimlerin sonuçları hâlâ büyük ölçüde karanlıktı."
Sayfa 329Kitabı okudu
"Aslında, Batı tam ondan kurtulduğu sırada, Doğu bağımlı gelişmenin bütün tarihsel çevrimiçini izlemek zorundaydı. Sonunda, Avrupa feodalizminin genel krizinin ekonomik sonuçlarının iki bölgede birbirine tamamen zıt olmasının en derindeki nedeni budur: Batı'da yükümlülüklerin ödeme şeklinin değiştirilmesi ve serfliğin solması; Doğu'da manor'un tepkisi ve serfliğin aşılanması."
Sayfa 297Kitabı okudu
Reklam
Batı feodalizminin Roma ve Germen mirasının kaynaşmasının özel bir sonucu olduğu, ortaya çıkışı ilk tartışıldığında, Rönesans düşünürlerinin de zaten bildiği bir şeydi. Sorun etrafındaki modern tartışma, esas itibariyle, Aydınlanmada feodalizmin kökenlerinin Germen olduğunu ilan eden Montesquieu’ye kadar gider. O zamandan beri, sonunda feodalizmi yaratan Romalı ve Germen unsurların karışımının kesin oranı meselesi, birbirini izleyen milliyetçi tarihçilerin tutkularını kabartmıştır.
Sayfa 145
Daha da dramatik olanı, kuşkusuz klasik dünyanın bizzat kendi içindeki kültürel ve üstyapıdaki canlılığı ile altyapıdaki uyuşukluğu arasındaki çelişkidir. Antikitenin el becerisine dayalı teknolojisi, yalnızca gerideki tarihin dışsal standartları açısından değil, her şeyden önce, pek çok kritik açıdan izleyecek Orta Çağlar’ın her zaman çok ilerisinde olmuş kendi entelektüel semasının ölçütü açısından da kıt ve ilkeldi. Bu olağanüstü orantısızlıktan esas itibariyle köle ekonomisinin sorumlu olduğu konusunda çok az kuşku duyulabilir.
Sayfa 30