Avrupalılık hastalığına Keşfi Bey de yakalanmıştı. Pederinin servet ve makamının izin verdiği ölçüde Avrupalı tarzında süslü gezmek, Fransızca okumak, 'Bonjur!', (Günaydın!) 'Bonsuar!', (İyi akşamlar!) 'Vuzaile biyen?' (İyi misiniz?) demek için Beyoğlu'nda adam aramak,Türkçe konuşurken araya Fransızca sözler katmak, koltuğunun altında roman taşımak, israf ve eğlence için borç etmek ve Türkçe'yi edebiyatsız kaba bir dil olarak kabul edip, bu dili bilmemekle övünmek...