Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırrı

İbn-i Sina

Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırrı Sözleri ve Alıntıları

Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırrı sözleri ve alıntılarını, Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırrı kitap alıntılarını, Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırrı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlahi esintiler süreklidir ve nasibi olan herkes onlara ulaşır. Nitekim yüce Allah şöyle demiştir: "Bizim uğrumuzda çaba sarf edenleri yollarımıza ulaştıracağız." (Ankebut 29/69)
Sayfa 30
Nasihat
Sakın ha zeki oluşun ve avamdan farklılığın, her şeyi inkarla karşılaman olmasın! Bu, düşüncesizlik ve acizliktir. Açıklığı sana henüz görünmeyen şeyi yalanlamandaki kabalık, delili henüz elinde bulunmayan şeyi tasdik etmendendeki kabalıktan aşağı değildir. Aksine işittiğin şeyi yadırgamak seni rahatsız etse bile imkansızlığı sana kanıtlanmadığı sürece duraksama ipine sarılman gerekir.
Sayfa 116 - hayykitapKitabı okudu
Reklam
Temel uzuvları bir hastalık istila ettiğinde, nefis bütünüyle hastalık yönüneçekilir ve bu durum onu sahip olduğu kontrolden alıkor; dolayısıyla iki zapt ediciden birisi zayıflar. Bu durumda, iki zapt ediciden birisinin gitmesiyle tahayyül edilmiş suretlerin ortak duyunun levhasında görüntülenmesi inkâr edilemez.
Sonra, bu nakşedilmeden yüz çevirten iki meşgul edici vardır: (Birincisi) dış duyusaldır, ortak duyu levhasını onda resmettiği şeyle başka şeylerle meşgul olmaktan alıkor; adeta ortak duyuyu hayalden tamamen soyutlar ve ondan zorla gasp eder. (İkincisi) iç aklî veya iç vehmidir ki bu, tahayyülü kendisini ilgilendiren şeyle onda tasarruf edip zorla iş yaptırarak zapt eder. Bu durumda tahayyül, ona boğun eğerek ortak duyuya tasallut etmekten boşta kalır; dolayısıyla hareketinin zayıflığı nedeniyle ortak duyuda nakşetme imkânı bulamaz. Zira o, kendisine bağlanılan değil bağlı olandır,
Insanlar, içlerinden geçenleri ifade etmek için dili icat etmekte uzmanlaşmışlar.
Yaptıkları sözleriyle uyuşmayan kimsenin sözü kalbe tesir etmez.
Reklam
Nefsanî kuvveler, karşılıklı çekişimle birbirlerini çekerler; dolayısıyla öfke gücü arttığında, nefs şehvetle meşguliyetten boşta olur veya aksi olur. İç duyu, işi nedeniyle tecrit olduğunda dış duyuyla meşguliyetten boşta olur; neredeyse görmez ve işitmez olur. Tersi de olur: İç duyu dış duyuya doğru çekildiğinde, akıl aletini yitirir; dolayısıyla çoğunlukla kendi-sinde aletine muhtaç olduğu düşünsel hareketi olmadan filizlenir. Başka bir şey daha arız olur ki o da şudur: Nefis güçlü hareket yönüne doğru çekilir, dolayısıyla zorlamayla kendi fiillerinden boşta kalır. Nefis iç duyuyu tasarrufu altına almayı başardığında, dış duyular da boyun eğer ve onlardan nefse kayda değer bir şey ulaşmaz.
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.