Altmışımı geçeli çok oldu ve ileriye, geleceğe değil ama sona bakma zamanım yaklaştı. Artık dünyayı değiştiremem ama bitirebilirim. Artık şimdiye dek yaptığım gibi romanlar yazabilecek durumda olduğumu sanmıyorum. Romandan asıl roman, "yukarıdaki metin" ya da "dışarıdaki metin" diye söz ettiğim ortaya çıkıyor. Peki romanın Plan olarak tanımladığı ne durumda? O artık yok. Plan'a gönderme yapamam artık. Niye yapamam bunu? Çünkü yazdıklarımda gelecekten yoksunum. En karanlık romanlarım bile gelecekten yoksun değildi. Belki umuttan yoksunları ama gelecekten değil. Şimdi gelecekten yoksunlar; o zaman geçti, benim zamanım geçti artık.
Sayfa 32 - artık metnin içinde okuyucuyla konuşan/dertleşen bir Dag görüyoruz. hep yapılan o tartışmaya baktığım zaman Dag romanları dünyayı değiştirmek için yazmış, diyebilirim artık. bu çok açık.Kitabı okudu
Bir seçim yapmanın sonuçları çok büyüktü. İnsan bir şey olduğunda hep o olarak kalırdı; geri dönüş yoktu, en azından uygulamada böyleydi. Geri dönüş yenilgiyi, her şey karşın bunu başaramayacağını itiraf etmek anlamına geliyordu.
Yaşayanlar. Ve ölmüşler. Anlatması zor. Belki de şudur: Yeryüzünde hiçbir zaman şimdiki kadar çok insan yaşamamış olsa da ölmüşlerin sayısı yaşayanlardan fazla. Yıllar ilerledikçe insan bu çoğunluğa ve herkesin çıktığı o son yolculuğa yaklaşır.