Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma
Sigmund FreudEn Beğenilen Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma Gönderileri
En Beğenilen Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma kitaplarını, en beğenilen Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma yazarlarını, en beğenilen Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan bir şeyden haz alabilmek için o şeyin yokluğunu, ızdırabını tatmaya muhtaç. Açlık gibi, soğuk gibi, yalnızlık gibi. Ama istenen bir kere ele geçti mi verdiği haz sönüp gidiyor. Yani geçici şekilde tatmin olmak mümkün ama mutlu bir halde sürekli kalmak imkânsız. Mutlu olmak insan tabiatına aykırı mı yoksa?
İnsan bir şeyden haz alabilmek için o şeyin yokluğunu, ızdırabını tatmaya muhtaç. Açlık gibi, soğuk gibi, yalnızlık gibi. Ama istenen bir kere ele geçti mi verdiği haz sönüp gidiyor. Yani geçici şekilde tatmin olmak mümkün ama mutlu bir halde sürekli kalmak imkânsız. Mutlu olmak insan tabiatına aykırı mı yoksa
İnsan bir şeyden haz alabilmek için o şeyin yokluğunu, ızdırabını tatmaya muhtaç; Açlık gibi, soğuk gibi, yalnızlık gibi. Ama istenen bir kere ele geçti mi verdiği haz sönüp gidiyor. Yani geçici şekilde tatmin olmak mümkün, ama mutlu bir halde sürekli kalmak imkansız. Mutlu olmak insan tabiatına aykırı mı yoksa? Çok
Medeniyetin kurucusu ilk defa mızrak atmak yerine küfür kullanmış olan insandır.
"Bu Türkler, cinsel hazza her şeyden fazla değer veriyorlardı ve cinsel bozukluklarla karşılaştıklarında, garip bir şekilde ölüm korkusu karşısında duydukları kabullenmişlikle çelişen bir umutsuzluğa kapılıyorlardı."
Sayfa 7 - Gece Kitaplığı
"İnsan bir şeyden haz alabilmek için o şeyin yokluğunu, ızdırabını tatmaya muhtaç; açlık gibi, soğuk gibi, yalnızlık gibi. ama istenen bir kere ele geçti mi verdiği haz sönüp gidiyor. yani geçici şekilde tatmin olmak mümkün ama mutlu bir halde sürekli kalmak imkansız. mutlu olmak insan tabiatına aykırı mı yoksa?"
Bu Türkler, cinsel hazza her şeyden fazla değer veriyorlardı ve cinsel bozukluklarla karşılaştıklarında, garip bir şekilde ölüm korkusu karşısında duydukları kabullenmişlikle çelişen bir umutsuzluğa kapılıyorlardı
Ölüm korkusu bir düşünce hatasıdır(Denkfehler).
Sayfa 287Kitabı okudu
"Sağduyulu bir adam bir odaya girerken şapkasını başında taşımaz. Odadan ayrılırken de şapkasını çıkarmaz, eğer bunlardan birini yaparsa kendisini ele veren bir şey yapmış demektir"
Sayfa 246Kitabı okudu
O’da çözmüş
Bu Türkler, cinsel hazza her şeyden fazla değer veriyorlardı ve cinsel bozukluklarla karşılaştıklarında, garip bir şekilde ölüm korkusu karşısında duydukları kabullenmişlikle çelişen bir umutsuzluğa kapılıyorlardı.
Sayfa 10Kitabı okudu
